Zerafet
Zerafet
salkım saçları dökülmüş demet deste gözeri üzüm üzüm kara üzüm şifamı, kan yapar mı, can yapar mı yenilir mi, öpülür mü dudağının kıyısı ak deniz kıyısı dalga dalga vurur dışa kulaç atıp yüzülür mü ılık ılık dişleri yıldız hüzmesi ışıl ışıl vurur güne gül gülümsüyor yakada gerek yok taksa da başka gül yok etrafa baksa da ne kadar nizamlı adımları pamuk mu, kağıttan mı elleri makaslık yanakları sesi kayalara çarpmış dönmüş aksi seda, yumuşacık gülümsedikçe, derman deva Coşkûnî |