Geçmişin İzlerini Silmeden Önce
Yağmurun akışına hayranlığından, bilirim
Takılasın geliyor peşine, nerde duracağın meçhul Hani ağır aksak bir türkünün notaları gibi Dolanasın geliyor bir genç kızın dudağına Ve kirli diyarlardan göçesin var bilirim… Sahteliklere bürünmüş kimliğini arındırmak ilkin, Ardından fırçalamak, düş çürüklerini apak Gülümseyişlerine kahkaha ekleyip biraz da Bırakıp ardında geçmişini yansıtan ne varsa Çıkarıp dünlerinden biçesin var bilirim… Tükenmemiş özlemlerin, vuslatını beklemeden Aldırmadan gelecek kaygılarının son buluşuna Karlı Ankara akşamının serinliğini duymadan Bırakıp içindeki yangının küllerine kendini İçindeki sevdadan geçesin var bilirim… Şimdi uzak mevsimlerin en yakıcısı avuntun Toz bulutu dolmadan nemli göz çukurların Ayrılığın lanetine bir kez daha isyan etmeden Ve vurmadan başını çileye boyalı duvarına Asiliğin zehrinden içesin var bilirim… Ayıklayıp geçmişinden en nadide izleri Yalınayak koşmaya başlarken düne doğru Karamsarlığın koynundan çekip ellerini Yeni düşlere gebe kalmış bir sevdayı Aşkların arasından seçesin var bilirim… |