Neyzen Tevfik
Divane gönüllü, abdal nakışlı;
Halini bilenler “Veli” dediler; Ney’ini üflerken yürek yakışlı; “Eksilmez başından yeli” dediler. Başa çıkamamış çakalla, itle; Sahtekar bezirgan, fikri sabitle; Dediler “ağzını kapa, kilitle”; Susmayınca O’na “deli” dediler. Osmanlı dönemi istibdat ehli; Cumhuriyette de taasup cehli; Neyzen’den alınca payı bu denli; “Toplumun başının keli” dediler. “İçmem” diye türlü türlü and içti; Saki sundu camı, andından geçti; Fani dergahında hiçliği seçti; “Bozuk bağlamanın teli” dediler. Uçsuz vadilere üfleyip Ney’i; Demlendi sessizce çekerek meyi; “Melanet postuyla atıp her şeyi; Bu dünyadan çekti eli” dediler. Giymedi ömründe İpeği, şalı; Haramiye sövdü, vererek kılı; Yirmisekiz Ocak, elli üç yılı; “Neyzen Tevfik artık ölü” dediler. Osman Bölükbaşı Dara |
Şiir tadında Sağlıklı Huzurlu yaşam dilerim.
Selâm ve Duâ ile. Sevgiler sunuyorum.