Hayata ufak bi umut ile tutunuyorum
Gönlümün harabeliğidir, solum da ki sızı.
Canımın yanmasındandır, gözlerimin dolması. Titreyişim, havanın soğukluğundan değil Gönlümüzde ki mesafenin soğukluğundandır. İç çekişim, içimin daralmasındandır Gözlerim de ki buğu, içimde ki duyguların dışa vurmasıdır Canımın yanması, inanmışlığımın hüsran ile sonlanmasıdır Solum da ki sızı, inceliğimin cezasıdır Boğazımda ki yumru, canımı almak istercesine söylenilen acımasız sözlerdendir Canıma göz dikmiş 2 çift göz, ellerini boğazıma dolamışçasına Haykırıyordu nefretini, sözleri her zerremi yakarcasına canımı acıtıyordu Bu denli çektiğim acılarım, ölümüm ile mi son bulacak? Ölümün kurtuluş yolu olduğuna inandığım gün Kalın ip boğazımı saracak Ayaklarım yerden kesildiği ân, son kez hava ciğerlerime ulaşacak O ân bedenimi pişmanlık duygusu saracak olsa bile Neye fayda eder? Düşüncelerimden sıyrılmayı binlerce kez diledim, dilemeye devam ediyorum Ölüm kurtuluş yolu değildi Ölüm kaçıştı, ama celladından kim kaçabilirdi ki? Hayatımı değer görmemiş bedenler için mi silip atacaktım? Henüz şuurumu kaybetmedim, güvenim için aynı şeyi diyemem Ama biliyorum ki, bir gün bu taşıdığım yürek Yaraları kapanmamış olsa bile huzuru tadacaktı İyiler, ödüllerini sadece cennette değil dünyada da alacaktı Hemen olmasa bile alacaklardı, değil mi? |