0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
399
Okunma
Gönlümün harabeliğidir, solum da ki sızı.
Canımın yanmasındandır, gözlerimin dolması.
Titreyişim, havanın soğukluğundan değil
Gönlümüzde ki mesafenin soğukluğundandır.
İç çekişim, içimin daralmasındandır
Gözlerim de ki buğu, içimde ki duyguların dışa vurmasıdır
Canımın yanması, inanmışlığımın hüsran ile sonlanmasıdır
Solum da ki sızı, inceliğimin cezasıdır
Boğazımda ki yumru, canımı almak istercesine söylenilen acımasız sözlerdendir
Canıma göz dikmiş 2 çift göz, ellerini boğazıma dolamışçasına
Haykırıyordu nefretini, sözleri her zerremi yakarcasına canımı acıtıyordu
Bu denli çektiğim acılarım, ölümüm ile mi son bulacak?
Ölümün kurtuluş yolu olduğuna inandığım gün
Kalın ip boğazımı saracak
Ayaklarım yerden kesildiği ân, son kez hava ciğerlerime ulaşacak
O ân bedenimi pişmanlık duygusu saracak olsa bile
Neye fayda eder?
Düşüncelerimden sıyrılmayı binlerce kez diledim, dilemeye devam ediyorum
Ölüm kurtuluş yolu değildi
Ölüm kaçıştı, ama celladından kim kaçabilirdi ki?
Hayatımı değer görmemiş bedenler için mi silip atacaktım?
Henüz şuurumu kaybetmedim, güvenim için aynı şeyi diyemem
Ama biliyorum ki, bir gün bu taşıdığım yürek
Yaraları kapanmamış olsa bile huzuru tadacaktı
İyiler, ödüllerini sadece cennette değil dünyada da alacaktı
Hemen olmasa bile alacaklardı, değil mi?
5.0
100% (2)