YALNIZLIĞIN METRUK SULARI
sere serpeydi her şey
sünepe mi sünepe öyle anlamsız öyle sessiz uzanmış yatıyordu sanki bitkin düşmüş gibi derin uykusunda ne içimizi ısıtacak bir alaz bulduk ne yüzümüzü güldürecek bir haz her gece hoyrat bir kovalamaca ile yol alırken soluksuz yalnızlığın metruk suları dolaşıyordu damarlarımızda yüreğimiz linç oluyordu a hu zarların tarumarında gidişinle kundaklanan yangınlar vardı içimizde dışımızda ise müntehire meyilli bir efsun rüzgâr ve zamansız bir çığlık serpiliyordu semaya ama bizi soya soya ama doya doya |