NE BİLİR BİZİ
Orada nefsini, ezmek asl olan
Dergâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Canlıyız özümüz, insandır hani Bârgâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Kokusunu salar, gönül de güller Bizlere getirir, esen o yeller Allah demiyorsa, zikirde diller Çargâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Ervah-ı Ezelde, yine ben vardım Aşkım yaratana ve ona yâr’dım İnsansa, insana, edecek yardım Kârgâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Tarikat dediğin, kutsal bir yolsa Orada yüreğin, ilimle dolsa Ölünün üstün de, anıtta olsa Dargâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Kıblemiz, yönümüz, Mekke’dir Mekke Biz iman ehliyiz, tartamaz okka Dua, niyazımız, Hâk’kadır, Hâk’ka Sergâh ne bilmeyen, ne bilir bizi Rızkını herkese, veriyorken Hâk Müminim diyene, yakışmaz nifak Dönüp de çevrene, ibret ile bak Nazargâh bilmeyen, ne bilir bizi Ne istiyor isen, Allâh’tan iste Sevdiği kul ol da, kalma yeiste İstişare şarttır, toyda, mecliste Hargâh ne bilmeyen, ne bilir bizi ETEK YAZILARI DERGAH : Bir tarikattan olan kimselerin toplanıp birlikte tapındıkları, törenler düzenledikleri, barındıkları yapı. BÂRGÂH : İzinle girilen yer ÇARGAH : Alaturka müzikte do perdesinin adı.2-perdesinde karar kılan makam. KÂRGÂH : Fabrika, işyeri ERVAH-I EZEL: Ruhların yaratıldığı yer, ruhlar alemi DARGAH :mÜSLÜMAN MEZARI, Türbe SERGAH: Evlerde, hayat-dış sofa NAZARGAH : Bakılan yer, nazar edilen yer HARGAH : Otağ, büyük çadır |
Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Esenlik dilerim.