Yalanmış MeğerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eli nasırlı Yüz hatlarında oluşmuş çizgilerden hayat hikayesi okunan, yaşlı bir Anadolu kadınınin mahzun bakarken çekilmiş siyah beyaz fotöğrafını seyrederken, bu öyküyü yazmak geldi içimden.
En azından dünyaya beş çocuk getirecek, kırsal kesimde köy kadını olacaksın. Yokluk içerisinde çile çekecek ama aldırmayacaksın. Büyük çocuğun eskilerini yamayacak, kız oğlan ayırt etmeden bir küçüğüne giydireceksin. Bağı bahçeyi çapalayacak, meyve ağaçlarını ilaçlayacak, ürünleri toplayıp kurutacaksın. Bulgur kaynatacak değirmende öğüteceksin. Bağ bozumunu yapacak, taş haftlarda üzümleri çiğneyecek, şerbeti ağ topraklı kıl torbada süzecek, tandırı yakıp, lenger de şırayı kaynatacak pekmez yapacaksın. Yemekdi bulaşıkdı, çocukların yırtığıydı söküğüydü, bir de gün boyu kavehanede pişpirik oynayıp kaybettiği için yorgun argın eve gelen herifin tafrasına katlanacaksın. Daha neler neler, velhasıl bu işleri bir ömür boyu yapacaksın. Hemi de bunları hiç bir sosyal güvence olmadan özveriyle yapacaksın. Onun için zordur Anadolu kadını olmak.. Bu toprakların kahraman kadınlarının mücadelede tek amacı, özellikle kız çocuklarını okutup ekonomik özgürlüklerine kavuşturmak, meslek sahibi biriyle evlendiklerini, çoluk çocuğa karışıp mutlu olduklarını görmektir. Erkek çocuklarının da okuyup adam olmalarını, babaları gibi tarla tapan işlerinde heder olmamalarını görmektir. Kendileri için tek beklentileri, çocukları yuvadan uçurduktan sonra, kalan ömürlerini huzur içinde geçirmektir. Elleri nasırlı, ayakları kaysalı olan güçlü kadınlarımızın, bakmayın tenleri gibi yüreklerinin yanık olduğuna. Onların yürek yangınlığı, ileri yaşlarında emellerine nail olacakları o günlerin özlemindendir. Alınlarında ki nota çizgilerinin üzerinde oluşan beste, gençliklerini yaşamadan, hayalleriyle yaşlanmışlıklarındandır. Mırıldandıkları türküleri ağıt olsa da asla pes etmez gözyaşlarını içine akıtırlar. İnançları gereği bilirler emeklerinin karşılığını elbet yaşlılıklarında göreceklerini.
........... Bu cefakar yaşı kemale ermiş huzuru bekleyen analardan biri olan annemi, ellerim şakaklarım da hayal ederken görür gibi oluyor anısına saygımdan hikayesini yazıyorum. ............,. Yol altı taşlı bahçemizin mutat işlerinden, yükü çalı çırpı olan emektar eşeğimizin önünde, yorgun argın düşüncelere dalmış evimize doğru yürürken, önünden tozu dumana katarak geçip giden traktörün tozunu teneffüs edip de çaresizliğine hüzünlendiğini görür gibi oluyorum. Bir zamanlarq kalabalık nüfusumuzdan nasıl oldu da karı koca yalnız kalabildiklerini ağıdımsı mırıldandığını, evlat hasretine, boşa geçen ömrüne hayıflandığını, içli yöre türküsünü tiz sesiyle mırıldandığını, derin bir of çektiğini duyar gibi oluyorum. Yüreğinde çöreklenen hasret yangınının sönmediğini, kahırlı günlerini unutmadığını, beklenen sona doğru yürüdüğünün farkında olduğunu, başı önünde eşeğimizin yularını çekıştirirken dehh dediğini duyar gibi oluyorum. Bu ataerkil Anadolu kadınının, beklentisi olan o ileri ki günler gelmeden hakkın rahmetine kavuştuğunu, cenaze evinde eş dost ve akrabaların ağıt yaktıklarını görüyor gibi oluyorum. Büyütüp umutlarını boşa çıkarmayan, gurur duyduğu biz evlatlarının uzak diyarlarda acı haberi alıp görevleri nedeniyle cenazeye yetişemediklerini, hoş görerek gülümseyen ruhunun kendi cenaze seranomisini izlediğini, görür gibi oluyorum. Gözü yaşlı babamın evlatlarım belki cenazeye yetişirler diye cenazeyi bir gün beklettiğini, sessiz ağıdına yakınlarının da eşlik ettiğini, ağlamaktan yorgun düşenlerin oldukları yere yığılıp kaldıklarını, gün ağardığında başsağlığı dileyerek evlerine gittiklerini görür gibi oluyorum. ............... Definden sonra eşinin ayak ucunda göz yaşı dökerken yaşlı babamın çok uzaklara dalıp gittiğini, ebediyete uçup giden meleğinin hayat arkadaşının beyaz bulutlar arasından tebessümle bakarak üzülme bey, yaşadıklarımız iki pedelik bir oyundu. Biz rolümüzü en alasıyla oynadık. Birinci perde benimle kapandı. İkinci perde de sen varsın. Acele edeyim deme sakın. İkinci perdeyi sen oynayacak sen kapatacaksın dediğini duyar gibi oluyorum. 011221 mcicek Ana Karakterler: Evlat için Harcanan Ömür Beğen mhrcck Kayıt Tarihi:1 Aralık 2021 Çarşamba 13:10:02 « Önceki YazıSonraki Yazı HER ŞEY YALANMıŞ MEĞER YAZISI’NA YORUM YAP "Her Şey Yalanmış Meğer" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın. YORUMLAR Henüz yorum yapılmamış. BölümlerŞiirlerYazılarForumArama BölümlerKitaplarNe Nedir?Edebiyat TVKütüphane BölümlerBurçlarBebek İsimleriRüya Tabiriİsimler SiteKurallarYardımİletişim Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com’a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur. |