Dinmeyen Hasretim
Yüzün derisini yüzsün diye atılan taşlar
Taşlar yerine otursun diye kabeye tuğla oldu Denizi gören suyla raks eder sandı taşlar Gemiyi yüzdüren denizin, taşları içine çekişini izledi Sırf yaralanmana neden oldular diye Taşlar eridi toprak oldu aşkından Can verdi yemişlere toprak Aşkınla açtı bahçede al al güller İsmini duydu on sekiz bin alem Nurun kandil olup kainatı aydınlattı Yağmur taneleri her mümin adedince Yağsa lazha lahza salavat niyetine Yine de susuz kalır dudaklarımız adına Senki ikindi sonrası son güneşimizdin Gidişinle söndü bir bir kandiller Beni kimlere bırakıyorsun deyişin Çıkmıyor hiç hatırımızdan Rabbin konuşup hoşnut etti seni Sen sustun ve duanı mahşere sakladın Bizleri payidar hoşnutluğa kavuşturmak için Şahit olun dedin şahit olun Hep bir ağızdan dile geldi kainat Semada melekler şahitlik etti Misafirliğin kısası makbuldu Döndün öz yurduna Ve bizler gurbette kaldık |
Emeğine yüreğine sağlık
_________________________________Selamlar