Sürrealist MilliyetçilerBuz bıyıklı ateş kirpikli puslu yürekli Boğa gibi çimenleri hatm ederek Sıkıştırıyordu toprağı, sertleştiriyordu Ayı pençesi kurt beli kartal bakışı Nice sisi deliyordu dağların doruklarında Kimi de oyuklarında vadilerin Uzaklarda bir yerdi istedikleri Topraktı, altındı, suydu, toklu, çepişti, kadındı kızdı Uzatayım ayaklarımı yıkasınlar dedi Bozkır kanunu değil miydi düşeni yemek Göğe doğru uzandı elleri Deviremediler gıdıkladılar sadece Tanrıyı Kıratlılar karaatlılar kahverengi kızıl al’atlılar Bağladılar kuyruklarını Önce toz duman sonra kan revan sonra han viran Han’a bile bol geldi mezar Türkü türkü alkanlı yazmalar Acı keder kahra şerbet yazmalar Uludular havladılar böğürdüler kükrediler Hâlâ sesleri gelir karanlık vadilerden Dağı yaran vardı göğü titreten Sel gibiydiler kumları kaldı Şamanlar şeyhler papazlardı reisleri Bıraktılar dünyaya unutulmaz bir roman Destan destan kimi efsane kimi gerçek Savaşçı robotlarla adsızlandılar Klan klan uyruk uyruk adlandılar Bir devir böyle geçti dedi erenler Yaşandı... Ve bitti. |