seninle olmadan dutların kan rengi çıkmıyor...
seninle olmadan geçmiyor
hüzünlerin renksel şöleni ya da bitmiyor yazlık sinemaların mutlu sonlu filmleri kapı önlerinde yediğimiz çiğdemler gibi açılıyoruz akşam sefalarında sen olmadan yaşlanmıyor bedenim bir köprü altı aşkı gibi ölüyorum ağlama ben seni böyle seviyorum sırasını bekleyen kulis fahişesi selamlıyor aydınlık yüzü ile teselli etmek için çıkarıyor maskesini seninle olmadan geçmiyor bir gözünden olmuş piç kediyi sevişim bir onu sevişin bir de beni sevişin yetmiyor zamana sen olmadan güneş vurmuyor yüzüme küstah gülüşün yerini bulmuyor dudaklarında beyaz nohut beyaz peynir kavgası keyif vermiyor balık hafızama oysa ikisi de beyaz sen her daim yaz aklına esince de yaz seninle olmadan kum saati dönmüyor dönüyor da kumlar geçmiyor inceden gerdanında diziliyor orada da sıramı bekliyorum benim için ağlamak istediklerinde gözlerinden yaşlarını akıtmıyorsun yalvartıyorsun onları hiç acımıyorsun sen olmadan kirlenmiyor herkesin güzelim bildiği aşklar sorularım cevapsız kalmıyor nedense sorunlarım kalıyor kirlenmiş göğsünde seninle olmadan dutların kan rengi çıkmıyor beyaz yapraklı harita metod aşklarda duvar süsünü biliyorum o zamana kadar sen de öğreniyorum kenar süsünü oysa bir ara eylül oluyor gece geçen tren sesleri ıslığa dönüşüyor sen olmadan kimse gitmiyor peronlardan sus bile suskun kalıyor bana senin için hesap soranlardan babilde son basamak da yazıyorum adının baş harfini değiştiriyorum aşkın dilini dinini sen olmadan allahsızca sevemiyorum seni... alicengizoyunu (tanrı bile öldürmüyor,sen olmayınca...hiç olmazsa bunu bir sebep say...) |
teşekkürler herbirinize...