"İşsizlik
Yoksulluk ve zamlar
Döviz ve altın tavan yapmış"
He ya!
Bi de;
"Manda yuva yapmış söğüt dalına!
Yavrusunu sinek kapmış,
Gördün mü"
Vah vahhhh!
Gökten zembille inmedi ya
Bunca yalancı bunca hırsız?
Sütten çıkmış ak kaşık
Değilsiniz ki hiç biriniz!
Toz kondurmadınız bu güne dek
Din satan bezirganlara
Ve yalana takla attıran zübükzadelere!
Bakın etrafınıza
Hâlâ
Ve inatla
Görmemek için,
Kabullenmemek için direnen,
Ve sizler değilmiydiniz
"Gözü açılmamış bir sığırcık yavrusu"
Rolüne gönüllü soyunan
《Bak; Kuş uçtu kuş!》deyip
Yüz yılın emek birikimlerini,
Geleceğimizi çalanlara kanan!
Bu gün yaşananlar
Bu kaos
Bu kâbus
Sizlerin savunduğu
Kaçınılmaz bir sonuçtu!
"Boynumuz kıldan ince" dediğimiz
Adalet
Yosmalığa merak sardı ya
Ohhhh şinanay yavrum şinanay
Bir zamanlar
"Masumiyet karinası" vardı, mı dediniz?
İliksiz cübbeye düğme
Adı ve eşğalı
Güzel vicdan olan
Yarğının
Evine ocağına yüreğine
Lekeli bir korku çöktü ya;
Bu ülkede
Hak ve adalet,
Artık hak getire
Öyle bir şey yoktu,
Öyle bir "kayğı"nın karnı toktu!
Sizler
Çekince üstünüze ölü toprağını
Olan
Hepimize oldu!
Medeniyetlerin ve ışığın kaynağı
Bu kadim coğrafyaya
Tüm ülkeye karanlık çöktü!
Suç
Gemi azıya almış gibi
Boşaldı zincirlerinden
Oysa ki
Burzuvazinin Hukuku
Denilen
Haspa nın gazozuna ilaç atan da yoktu
Ama
Kötülük suretinde
Bir döl peydahladı önce
Kökleri dışarıda olan
"Mağdur ve masum" etiketli
(Ki;
Kemikleri sayılırdı,
Ucuz
Kareli ceketli.
Bir de
Bir yırtık gömlek giydirdiler sırtına
On iki düğmeli.
Yıllardır
Besleyip semirttikleri
Zehirli salğılar
Üç öğün
Aç karnına yutturuldu
İnceee ince alğılar.)
Kötülerin
Arsız yüzsüzlüğüyle,
İnsancıkların
Uykulu
Uyuşuk
"Adam sen de"ci aptallığı
Güç oluşturup
Girdiler kolkola
Sinsice örğütlenip daldılar hayatımıza
İlk önce
Dümenlerini kırdılar
Yoksul soframıza
Lokmamıza!
Tuz koktu
Ekmekler bozuldu sonra
Kötülük iyice semirdi
Teşkilatlandı
Çoğunluk azınlıktan korkar olunca da
Korkunun babası
"Fırsat bu fırsat" dedi
Aşılmaz, yenilmez
Nice dağları esir aldı..
İnsan da değil di ammaaaa;
Bunca siyasi ve tektonik depreme
Kayıtsız kalamadı bak
Hasan dağı
Gerildi
Çelik bir yay gibi
Kımıldadı
Homurdandı
Hönkürdü insancıklara
Ve seslendi :
《Çok mu korktunuz ölmekten
Be hey zavallı korkaklar!
Yav siz yaşıyormusunuz ki?
Ölüm;
"Yaşamın kaçınılmaz gerçeği" değil mi!
Ölümden önce,
Teslimiyetin,
Kötülüğün,
Ölümün korkusu öldürmüş sizleri!
Gözlerinizde fer,
Yüzünüzde gülümseme,
Kursağınızda lokma
Ve de
Metelikten geçtim......,
Pantolonunuzda cep,
Kıçınızda don kalmadı DON!》
20:Kasım:2021