BANA MI DÜŞTÜ
Kays’ı Mecnun eden, Leyla aşkını
Çöller de aramak, bana mı düştü Yıkmak ne de kolay, gönül köşkünü Köşkleri korumak, bana mı düştü Deli ırmak gibi, hoyratça akıp Şu deli sineyi, aşk ile yakıp Gelir diye her gün, yollara bakıp Ufuğu taramak, bana mı düştü Sevgi denen duygu, gider hoşuma Azatlık görünür, gönül kuşuma Kavuran güneşte, hem bir başıma Menzile yürümek, bana mı düştü Cevap veren çıkar, bir gün çağrına Kimbilir yâr seni, basar bağrına Vazgeçilmez olan, sevda uğruna Mum gibi erimek, bana mı düştü Güzelim n’olursun, eğme kaşını Sisler yalar, toprağını, taşını Görünmeyen, yüce dağın, başını Dumanla bürümek, bana mı düştü Sürmüşken hedefe, şu doru atı Karşıdan seyreyle, Dicle, Fırat’ı Beyazla örtülür, dam ileçatı Karları kürümek, bana mı düştü Lüzumsuz ateşten, mintan giyerek Huzurdur aranan, hayatta erek "Seven sevdiğini, alsın diyerek" Hep ayak diremek, bana mı düştü Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |