KALEMİMKalemimin başı diktir, gövdesi granit taştan, İnce, yumuşak da yazar, ucu kadife kumaştan. Mürekkebi Tanrı’dandır, duygular, düşüncelerdir, Hiç tükenmez, azaldıkça, O, doldurur yeni baştan. Her konuda, başka tür bir mürekkeple yazar kalem; Bir gülü anlatacaksa, gülistanda gezer kalem, Zulme karşı dikleşerek, lisanını bozar kalem, Konu kendi dertleriyse, sesi kısılır yavaştan. Satılmışlarla hainler, ortalığı boş bulunca, İsyan, kutsal görevidir, kalemim mecbur kalınca. Mürekkebi, kanı olur, konusu vatan olunca, Korkmak yoktur, çekinmek yok, zalimlerle bu savaştan. Bazen kimsesiz bir çocuk, ya çaresiz bir ihtiyar, Terk edilmiş, boş bir konak, ya da eski fotoğraflar Dertlendirir kalemimi, hüzne aşık bir gönlü var O zaman da, mürekkebi, gözlerine dolan yaştan... Sevgiliye yazılmışsa, her söz zaten şiir dengi, Mürekkebi, yürektendir, buram buram gerçek sevgi Bir kez gönlü kaplamışsa, sevdanın o pembe rengi, Kalem, arar, bulur aşkı, esen yelden, uçan kuştan... Ünal Beşkese |
O değil midir dünyaya ayağımıza getiren?
O kalem hep yazsın efendim.
Gönülden kutluyorum bu güzel dizeleri ve o değerli kalemi...
Sevgi ve saygılar... İyi geceler diliyorum.