CEVİZ KABUĞU
Ben zamanın sürgünüyüm
Ceviz kabuğu,ellerim tetir Karadut yaprağı dilerim. Zamana yenik düştü hayallerim. Zaman,başımın altında yastık Sen üstümde yorgan… Sözlerin kanatıyor yüreğimi Sesin ayaklarıma urgan İçindeyken bile Ettin hayallerimi kurban… Ceviz ağacının ayrı dallarında iki kuşuz Sesimiz değer;fakat Kanatlarımız değmez birbirine. Bir kibrit çaktım ve Bulutların kanatlarını yaktım. Çünkü kuşu sesinden vurdum. Gözyaşı ırmağında boğuldu kirpiklerim. Öptüm en parlak yıldızın ışığından Dudaklarım kan kırmızı… İçtim dağ kokulu kor ateşte demlenen çayından, Yemek yedim tahta kaşığından Oyuncaklar yaptım ceviz kabuğundan Ekmeğimi bandım bal çanağına Odun diye atıldım ocağına. Geçerken üzüm bağından Öptüm kızıl elmayı yanağından. Allah’ım!Bu ne menem bir kuştur? Hâlâ o cevizin dallarında ötüyor Cızırtılı, karga sesi… Beni yol yormadı,bu kuş yordu, Benim ceviz kabuğundan oyuncaklarım var; Ellerim tetir… Bana karadut yaprağı getirin. |