Fıkır Sokağı
Bir adam
Bir gökyüzü Bir bardak çay ve yediveren Önümde kağıt ve kalem Beynim gerilmiş yay Put üstüne put deviren Değil omuzumun üstünde Ellerimde kellem Düşün düşün düşün Ben Fikir sokağında Mahsur kaldım... Kireç duvar Toprak dam Yanlış yerde olmaktansa Yalnız kalan adam Çilenin adamı Sabrın adamı Davanın adamı Tek yol islam! Ben bu yolda Devrimci kaldım ... Gölgemden kan damlıyor Rehavetin yoğun bakımındayım Yılları sekerek geçti ömrüm Sekerattan geçer gibi Serabımdın yudum yudum Tih çölünde Kerbelada serin sular içtim Ben Suffa’da susuz kaldım. Ezan gibi davetkâr Gözlerinin pınarına kapıldım Herkese yetişen Kendine geç kalan ömrüm Kutlu davadan geri kaldın Etrafı güllerle bezenmiş cehennem Yolu meşakatli cennet Ateşi gül sanıp Etrafinda fır dönen kelebek Soğuk ateşlerde yandım Sen kapatınca gözlerini Kirpiklerinin ardında Ben mahpus kaldım... Gözlerin bir vaha çölde Bakışın Züleyha Ayrı lisan konuşuyor Kalbin ve dilin Kalbin serçeydi Dilin şahin... Intifada İnip kalkan kirpiklerin Kazıyordu mezarımı Derin mi derin Zihinlerde, Devrim üstüne devrim Ben ilmin dipsiz kuyusunda Yusuf kaldım... Şükrullah YAVUZER 23 Mayıs 2020 VAN |