SARI MİMOZALAR AÇIYORKEN GEL
SARI MİMOZALAR AÇIYORKEN GEL
Susuz toprakların bağrı çatlayıp Yağmur sularını içiyorken gel Vuslat kısrağına tezden atlayıp Sarı mimozalar açıyorken gel Ekinler sararıp başak dolarken Gurbetçiler dönüp yurda gelirken Gün dağlardan aşıp akşam olurken Irgatlar ekini biçiyorken gel Yorgun gözlerimde hasret yaşları Bağrıma bastığım sabır taşları Süzüle süzüle gurbet kuşları Ana vatanına uçuyorken gel Yokluğun benziyor susuz bir çöle Bülbülün feryadı vefasız güle Bir sabah ansızın basıp da zile Güneş saçlarımdan geçiyorken gel Dağlarda şenlik var kurulmuş toylar Şırıl şırıl akar dereler çaylar Beyaz gelinliği giyince köyler Yasemenler koku saçıyorken gel Teselli etmiyor soluk resimler Aklımda kalmadı çoğu isimler Sen bensiz ben sensiz aktı mevsimler Kuşlar yuvasını seçiyorken gel Yeter beklettiğin yollara bakıp Hicran ateşiyle kalbimi yakıp Nurgül’üm ardından boynumu büküp Dünya gurbetinden göçüyorken gel. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ |