Mümkün Müdür
Vedalar sığmaz oldu heybeme
Taşıyorum her yağmur damlasında Yüreğimi bırakıp çıkıyorum evden Yalnız başınayım kalabalığın ortasında Yol boyunca evler beliriyor önümde Bacalarında siyah dumanlar çıkıyor İçimde bir acı oluyor her kış gününde Nereye yürüsem ayakkabılarıma su doluyor Sevinçlerime rastlıyorum bir esnaf lokantasında Aralarına almıyor beni geçen günlerim Bir gül yaprağı oluyorum sayfalar arasında Açılmadığından soldu defterim Eski tül perdeleri dikiyor yol üstünde bir terzi İşine öyle bir dalmış ki adam giremiyorum aralarına Sorsam yamalar mı acep hayatımın söküklerini Yeni bir sayfa açmak mümkün müdür yarına |