Büyük MirasŞiirin hikayesini görmek için tıklayın -ilhâm ; duyguların,ânlık düşünceyi flu şekilde yansıtmasıdır beyaz bir sayfaya- o zihindeki parçacıklı eskiz sözcükleri yürür satırlarda eldeki kalem aracıyla özenli bir mısra olmaya// -’ilhâm almak veya olmak’ adı altında çeşitlenir tasarımlar sanatsal yapıt denilmeden öncesi.. -ve bitip çıkmıştır eser yaratıcısından//ne anladığıdır artık izleyenin,okuyanın ?// sahipleri çoğalarak genişler bireysel,kitlesel,kritiklerle.. ve emek veren herkes mutludur,tarihe kayıt düşüleceği düşüncesiyle.. Türkiye üzerine epeyce kurgular uygulamalar yapılmıştır legâlitesi bozuk paranoyalar üstü köşe kapmaca dışında kardeşlik-birlik sunumlu dayatmalar devlet’in birincil işini dahi sıradan muhbirler,jurnalistler,manşetler yapar ! maaşlarını ve ne kazandıklarını bilmez ajanlar cellât seçimi gibi sarhoşlar ve çingenelerden değil/(benim söylemim asla olamaz,yasalar devlet söylüyor) karakter bozuğu,satıcı yeteneği gelişmiş,duyargalı kemiksizler.. anladınız değil mi şiirin içeriğini ? -al kardeşim ben nötr üm devlette millette senin olsun-bana dokunma da ! demem boşuna çünkü senden önce sana düşman olduğumu ben dedim soysuz inançsız vatansız olduğumu bin kere söyledim.. fakat oy hakkım var// tc.hüviyetim 21 ay askerlikle prim ödemişliğim vergi vermişliğim var kazandığım hakları vermem !! nafile turları duydun mu ? seçtirmezdi asker egemen vesayetçi devlet cumbabayı.. muhtıralar darbeler yapıldı askerden tayin edildi hep cumbabalıklar 367 sabih’i de duymadın mı ? (ara başlıkta takiyenize kurban olurum islâm düşmanı tesettür sever siyasi-akademiya) ! ve bize ! ben seçtirmiyorum meclise cumbabayı dedi askerler ! halk,toplum-seçsin diye refendum hakkımızla kabul ettik sandıkta/ ve CB’yi halk seçiyor artık ! tamam mı siyasi elbiseli çavuşlar yani parti lidercikleri CB’yi oylarımızla seçme hakkımızı alamazsın elimizden -yüzde 50 artı 1-i -silahları gömün dedik ama özyönetim ilân ettiler üstelik hendek savaşında yenildiler- eğer kürt sorunu var diyorsanız ikinci kere Kürdistan’da konuşuruz var mısın beyaz türk ! ve geriye kültürüyle toprağıyla ve insanıyla kötücül bir Miras kaldı bir de atlantiğin ötesinde F tipi hörmetli terörist.. duygusunu dünyadışına serpmiş bir şiir olmalı bu kül rengi nedameti boynunda naçar ve sefil.. çıkarcı varsayımlarda yaratılan bir hastalık sahibiyse zengin bir adam sanılıyor senaristleri ; türedi mirasçılar ve yerçekimsiz yerden bitmeleri de var uçan balonun ipini tutuyordu bebek silüetiyle bir koca el (tahminde yanılmadın okuyucu) iştahsız görünmek istiyor insanlarca ruhların telaşında sahte bir kıvılcım alev alıyor sanal alemin dehlizlerinde ! -aptallığın aziz nesin’inde ise anlamsız bir çoşku vardı g’örülmeyen- ? suikast veri tabanlı senaryolar dillendiler -tetikçi mi tutulsaydı -ayağına bağlanan kalınca bir taş !/’serin ve karanlık olurdu deniz dipleri’/ -yemeğine sunulan tatlı zehir de miras’a açılan dümdüz yoldu legâl boylamın gözünü çıkardı tümceler trajedisi kaçınılmazdı ölüm üstü leşçilerin tek perdelikti piyesleri yağmalanırdı kardeş payına düşecek mallar ki açtı acıkmıştı kokusu nefes nefeseydi tüm mahlûkatın hem belli de değildi kardeşlerin sayısı ? gurbetin ötesinde çok uzak akrabaların payları da saklıydı hazin hazinede ?! kaftan mıydı kefen mi bilinmezdi entrikaların uzundu dili ve b’ekliyordu serhat duygusunu sessiz şiirlerin sırrıyla beyaz morgunda miras pervazını tutan dilber !! .. |