İnsan yığınlarıherkes ama herkes biribirinin gözlerinin içine bakarak ve susarak en derunî yalanlarını söylüyor korkunun yok edildiği bir dünya tasavvurundayız insan veya canlı olmak : varlıksız bir cinsiyet kaosu ! inançsız ve vatansız olmam mutluluğummuş gözü kör bilgileri, anlamaya uğraşım yok artık çıkarların paradoksunu gördüm büyük resmin dışında tümden kıyımların ortasından geçiyor duygu iklimleri ben ; benden davacıyım herkes benden davacı ! ve aslında suçta yok cürüm de.... pandemi öncesi miladın sonu değildi ateş ve duman ve karbon hep vardı filmler çevriliyordu dizilerde vizyonu büyük sinemalarda zavallılaştı ’savaş’ mefhumu soğuk yumuşak sıcak düşük yoğunluklu komşular uzaktakiler kutuplar arası savunma savaşları ? uyuşturucu çoçuk kadın ticareti savaşları/umurunda değildi dünyanın ve uzaya seyahat edenlerin.. biraz önce yaşıma sövdüm dakikalarca ! bunca yıllara düğüm atanlar kimlerdi ? tanrının gazabı,güçsüzlerin yanında önünde içinde bağrında zerreleri can tozunda paramparça// ne vakit haklı olacaklar çocuklar ? iğrenç bulurum köleliği duygu sömürüsünü hâlbuki ? -yaptığım yazdığım nedir ki ağlaklığın timsah avcısı hâli ! duygusal kopuşlardan yana özgürlükçüyüm kendimden menkûlüm demiştim kutluyum hiçim soysuzum tüyleri sökük asena kâlbi yiyenler benden ne istiyor ey şiir sıfatlı ülke ? önünde uçurum var ama sen yine de yürü ! diyenler alay edilmedik ne zekâm kaldı ne ahmaklığım terbiyemi zorlayarak ne elde edeceksiniz ? utanç ayazları kalın çizgisiyle yapışmış alnınıza bi dur deyin kefeye d’olmayan karakterinize susturun yalanlarınızı ! ve bu şiiri kiloyla alın ve dökün muhalefetin intikamcı cenahına lünaparktaki dışbükey aynalara bakmayı bıraksınlar kediler gibi ensesine birikmiş güçleri üç parmak mesabesinde çünkü (’’bağımsız’’) karakterlerin menüsü hazırdı sayfa sayfa ecnebiler sofrasında... .. |