Adını Arayan Şiirler -3-
- kısa kes ey şair!
İçinde yaşadığımız bu kan çölünde Zamanı değil şimdi En olmaz düşler ve çiçeklerle aşka şiirler yazmanın… Kan çölünde ucu defalarca mayına basmış Ve tepesinde bombalar patlatılmış Yanık, yırtık kâğıt Ve düş(e) kalka yürüyen Bir kalem gibi yanıtladı şair; şiirin sözünü keseni… -Ah, canımı alırcasına, keskin bir kılıç gibi konuşma öyle… Hiç beklemediğin bir anda Kim bilir? Çok çocuk bir anda… Anlamsız… Yapayalnız ve zamansız bir ölüm kıyısında Bir savaş ortasında belki -tam da-korkuyla sığınmışken birbirimize Ya da cesurca savaşırken Aşk ayaklanır umuda Yaramaz bir çocuk gibi güle oynaya Bir dünya düş… Bir dünya umut… Bir dünya çiçekle koşar gelir -yumruklaya yumruklaya- kırarcasına çalar kapısını yüreğinin Ve sen; nihayet, germe ger açtığında kapısını yüreğinin -aşktan payına ne düşerse artık- Düşlerle, çiçeklerle, umutlarla; Gökyüzünde güneş/ yeryüzünde cümbür cemaat bir bahar Geceleri üzerimize yağan kar/ ay ve yıldız Derin mi derin deniz/ derin mi derin mavi Mavide dipsiz bakış/ bakışta gülümseyiş Gülümseyişte öpüş… Bir öpüş… Bir öpüş daha Öpüşte dayanılmaz tat İşte o an… Birden bire… Aşkla dolar yüreğin Bir koşu… Bir koşu… Yürek yüreğe… Bir umut, bir düş ve imkânsız bir gülüşle -öylece- sarılır kalırsın aşka -Ah, canımı alırcasına, keskin bir nişancı gibi konuşma öyle… Kavganın ortasında… Vurulduğun anda… Vurulup da düştüğün yerde tam da Kanamayı durduran sihirli el Ve karanlığı defeden güneşli bir sabah gibi Hayata yeniden döndürebilir seni aşk… Haziran 2018 |