kramp/ . . . titrek, uğultulu yalnızlığından geliyorum bu kocamış şehrin ölüm doğuran kramptır kök geçmişim değişmeyen tek flu renktir içime darbelenişim dilim ikinci el çığırtkan sessizlik üstüm başım, gözüm, kaşım delik, deşik kozasız kelebek çıkmazı kendimden mi başlamalıyım ölmeye bilmiyorum adım, adımlarım susuz toprak kurak bir iklimdir aklım hangi buluta, hangi yağmura dudak açtıysam bir o kadar çölleşti kasıklarım... . . . // ilhanaşıcıeylülikibinyirmibir |