Şarkılardan Bir Dizi Yaşam
At kadehi elinden bin parçaya bölünsün…
Yaşama doysun gönüller, meşk kokulu soframızda, Önce kendini kendine tanıt, sonra gönüllere. Rakı, balık haydi Ayvalık Bu gece Dostların Şeytan Sofrası’na kurulduk. Yaşama düzüldük, hüzne büzüldük. Ey! Dostlar Bu akşam bütün meyhaneleri dolaştık… Geçmişi, geleceğimize katarak, Ülkeler yıkıp, kurup, fikir savaştık. İsmail Baba bi keyfi güzel oldu. Gene abazalandı. Ey! Dostlar dönülmez bi akşamın ufkundayız… İşte tam karşınızda bizlerin ufku… Ama biz karanlığı görmezken mi? Ey! Dostlar bakın Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde Heyt şenlik var. Hadi bakalım dökün kurtları. Ey! Dostlar Söyleyemem derdimi… Ölüm kokar olmuşuz. Mey kokulu havalarda yaşam dolmuşuz. Hiçliği yaşayıp varlığı savunurmuşuz. Dostlar söyleyemem derdimi kimseye Acım büyük, acım pişmanlık. Ey! Dostlar Burası Agora Meyhanesi Bizim yaşamların sıfır noktası. Salon ve masa davacılarının yaşam ve slogan yeri. Hadi İsmail Baba sen başla (Patlat); -Yaşam bizi büzdü, meyhanelere düzdürdü, Kahrolsun Emperyalizm!...- Bravo şak şak şakkıydı şakkıydı. Bu kadar mı? -Patronu sopala, parayı dola, Kızıma tel, bana araba al, Kahrolsun Patron. Ey! Dostlar Ben küskünüm feleğe- Ey! Dostlar Pişman olurda bir gün… Dönersek Devrim Yolları’ na Yine gel derler mi? Yine bi kuru ekmeğe ve bi kitaba yaslanıp uyur muyuz? Ha ne dersin Sokratın Neo-Pıtagoras’ı. Ha ne dersin yaşamlarımıza bi damla ile Yaşam hevesi yeşertir miyiz? Ey! Dostlar Bir ihtimal daha var!... Elveda meyhaneci… Bizler seni sokaklara taşımayız, Körlermiş yaşamlara törpü olamayız, Ama Bizler seni onlara sunarız, Yaşamana bizler karar kılarız. Biz ki Yücelerin Yücesi, Dağ Deviren -Efendi Bay-larız, Sana bi tas çorba bi kuru ekmek Ama eskisi gibi kitap yok. Senleri ben Dağ Deviren yarattım ulan. Şefkatim, nezaketim ve yufka yüreğimle Emek karşılığı alıyorsunuz ulan. Ey! Dostlar benim adım SEN!... Bir ihtimali, Dağ Devireni, Korkudan tir tir titreten, onun şefkatini, nezaketini, yufka yüreğini, Emek karşılığını sana veren SEN!... Devam edelim SEN’li Bizler… Sana diktiğim fidanlar, Yaşam sundular, karşılıksız Dostlara. Şimdi unutulmalı Eski Dostlar, Masalarının arkasında ve salonlarının içinde kalmalı, Kalkın, dirilin, kaldır başını Ey! Emek Dostu. Selam durun Emeğe, Ne paraya ne patrona Emeğe ve Emek Parlamentosu’na Ey! Dost evet -Şimdi Bir ihtimal daha var, Burası Agora Meyhanesi, Sazların Çamlıca’da çalındığı yer burası. Evet evet burası; Burası Dağ Devirenin –Efendi Bay-ların yattığı yer. Burası sigaramın tütünü gibi Birbiri ardına kendi yok eden Kapitalizm ve emperyalizmin yattığı yer. Burası artık SEN!... |
Selam durun Emeğe,
Ne paraya ne patrona
Emeğe ve Emek Parlamentosu’na
------------------------------------------
emek alın teri önünde saygıyla eyilmeli...
ellerinize yüreğinize sağlık.üreten emekçiler büyüyecek...baş olacak...