Kelepçesini parçalamış zümrüdü ankayım ben.
"Rüzgarlar benim,
Kelepçesini parçalamış zümrüdü ankayım ben. Gök yüzünün her rengi benim. Gri, sarı, kırmızı ve gök mavisi benim. Yağmurda benim, çiğde, karda... Ne çok yandım, Her defasında küllerimden yeniden var oldum. Devler, periler, cadılar, masallarda bildiğiniz bütün kötüler, Ellerinden ne geldiyse yaptılar, Binlerce kez öldüm. Ölüm bir kere değil miydi hani, Neden ben, Tekrar, tekrar ve tekrar sonsuz bir döngüde kendimi buldum. Yükselmeyi öğrendim kanatsız. Düşmeden ölmeyi. Düşünceden azad oldum, Her yer karardı bir an, Ve her yer bir anda ısısız alev. Ve yine yeniden ben. Hoşgeldin rüzgarların arkadaşı, Hoşgeldin güneşin oğlu. Yine çok acıdı değil mi canın, Olsun. Geçti artık bak, Yerinde yıldızların. Göğün çocukları aldılar bir bir yerlerini karşında. Bir ömürlük ışık sana, Artık kaç nefesi sığdırırsan zamanına. Rüzgarlar senin, Göğün her rengide. Kapat gözlerini aç kalbini, Seni çağıran sesi işitiyormusun? Gazeteci Yazar ’’Tankutalp Altunsoy’’ |