5
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
576
Okunma

Ey can...
Çanlar çalıyor bir secdenin dualarında
Minarelerden haçlar şavkıyor
Artık sözler yetim
Hilale kurşun sıkıyor kahpeler
Ayrılıklar masum sabahlara uyanmıyor
Ey can...
Kızıl sabahlara uzak kaldı yeminler
Kar yağacak, fırtına ve boran estirecek zaman
Belkide lodosla savrulacak bedenler
Herbiri başka karanlıklara gömülecek
Şafaklar kör
Şafaklar sağır şimdi
Kara sancak çıkmalı göğsünden
Ey can...
Ben bilmezdim yetimlerin türküsünü
Ucu yanık mektupların yürekte kor oluşunu
Göz yaşının dondurucu soğunu
Ayrılıkların misliyle insanı yakınlaştırdığını.
Ey can...
Her kışın ardı bahar
Her fırtınanın sonu bir dinginliktir
Sen destan yaz zaferlere
Ben kırmızı karanfiller toplarım
Elbet yırtılır karanlıklar
Güneş tüm kızıllığıyla
Yeni bir şafakda
Elbet yeniden doğar.
NOGAYTÜRK
5.0
100% (6)