Sitem (Şiirin Devamı)
Uykular üzerine çökmüş bir karabasan;
Nerede kaldın uyanıklık, çık uykundan! Bir tadabilsen, hissedebilsen, uyansan, Sevebilsen çıkardın belki o uykundan... * * * Ağırdı uykusu, uyanmak şöyle dursun; Yorgan döşek yattı, sanırsın gecem hasta. Ona ne yepyeni günden, doğarsa doğsun. Tan yeri çığırsın; gündüzüm, mahzun yasta. Gündüze baktım, bin telaş bir medeniyet, Bir dünya binek bir dünya can, kalabalık, Tanıdık yüzlerde yabancı samimiyet; Bineğini binip gitmiş selam sabahlık. Gördüğü manzara yalın uyur gezerlik, (Onca)Hengameden sonra gündüzümde alıklık, Körler de sağırlar da bilmem bir bilgiçlik, Ha biri kuyuya taş atmış ha bir salık. (vermiş) İçe döndüm hezeyanlar içimi oturmuş. Ne gece ne gündüzümde kalmış hoş sohbet. Yaşadığımız asır bir hüsran doğurmuş, Ademiyet büyütmüş, kalbe vermiş haşyet. (Sonra) Aşk dolu bir gönül kucak açtı, (ona) gittim. (Ardından) Yaşama sevinçlerim yetişti, el değil. Sarıldım, kokusunu ciğerime çektim. Sevdim, çok sevdim; sevmek elimde değil. Şiirimi okuyan, beğenen yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalınız. Haşyet:Kulun işlediği günahlar sebebiyle veya Allah’ın celâl sıfatlarının kendinde tecelli edeceği düşüncesiyle kalbinde duyduğu endişe. Ademiyet:İnsanlık Hezeyan:anlamsız, saçma sapan, abuk sabuk söz. Salık:olmuş ya da olacak bir olayla, bir olguyla, bir durumla ilgili olarak verilen haber. Alık:akılsız, aptal, bön, budala, salak, sersem, şaşkın. |