10. DÜNYÂ VE ÂHİRETŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu benim hayatımdaki yazdigim ilk siir.
Yalan dünya!... Pıtraklı memleket!... Asıl yurdumuz, Kabir ve âhiret!... Ey Âdem oğlu!... Ne kazandın ise, önce... Dünyâda kalır, her akçe... Kabre girer seninle, sadece, Bir cepsiz kefen, akça... Ve sevabıyla günahın, ayrıca!... Yalnız kalırsın karanlık kabirde... Yoksa Kur’ân ile imanın kalbinde!... Kurtarır seni kabir azabından... Ancak duâ ile namazın, doğrudan!... İnneme’l-kabrü ravdatün, min riyâdi’l-cenneh, Ev hufratün, min huferi’n-nâr... [1] Kabir bir bahçedir, cennetten... Ve yahut bir çukurdur, cehennemden!... Buyurdu sevgili Peygamberim, sâhiden... Bak, mezar taşlarında ne yazar!... “Ben senin gibi olmam... Hâsıl-ı kelam... Lakin sen benim gibi olursun!... Her yaptığını da, kabrinde bulursun!...” Bil ki, “Dünyâ âhiretin tarlasıdır!...”[2] buyurdu Resûl... Ne ekersen bugün, onu biçersin o gün!... Ne edersen bugün, onu bulursun o gün!... Ne verirsen bugün, onu alırsın o gün!... Bu nedenle... Ey derviş!.. Dünyâ içün, ölmeyecekmiş gibi çalış!... Âhiret içün de, yarın ölecekmiş gibi, eyle didiniş!...[3] İsrâfil üfürdüğü Sûr’u o gün... Vaktinde... Yerküre sallandığı o gün... Zelzelede... Toprak ağırlıklarını attığı o gün... Felakette... Ve kâle’l-insânü mâ lehê?...[4] Ne oluyor buna?, insan dediği o gün!... Kıyâmet’te... İşte o gün, toplanır insanlar... Sürüler gibi, Mahşer’de... Amellerini görmek içün, ömründe... Karşılığını almak içün, âhiret’te... Fe-men ya’mel miskâle zerratin hayran yerah... Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerah!... [5] Kim zerre kadar hayır yapmışsa, onu bulur... Hakîkatince... Kim zerre kadar da şer etmişse, onu görür... Âdilce... Buyurdu Rabbim, sûre-i Zilzal’de... Ey gâfil nefsim!... Yakında bileceksin!... Hakikatı göreceksin!... Elbette, hesab vereceksin!... Unutma ki birgün, sen de öleceksin... Şimdi... İman et tüm kalbinle, Rabbine ve Peygamberine!... Kulak ver, O’nun ilâhi sözüne!... Kalbin gözüyle bak, işin hikmetine!... Vebtagi fîmâ âtâkellâhe’d-dêra’l-âhira, Ve lâ tense nasîbeke mine’d-dünyâ... [6] Allah’ın verdiği ile sana, Âhiret yurdunu ara, Dünyâ’dan da, helal olan nasibini unutma!... Buyurur Kur’ân’da yüce Hüdâ... El-Hakk ile hakîkata varasın, Sırat-ı Müstakim’de!... Es-Selâm ile selâmet bulasın, Dünya’da ve âhiret’te!... Âmin, vesselam!... (Şubat, 2020) .... [1] Tirmizi, Kıyâme: 26, (2460). [2] (أَلدُّنْيَا مَزْرَعَةُ الْاآخِرَةُ)Aclûnî, Keşfu’l-hafa, 1/412. [3] Hadisin arapça metni ve tercümesi şudur: (إِعْمَلْ عَمَلَ امْرِئٍ يَظُنُّ أَنْ لَنْ يَمُوتَ أَبَداً, وَاحْذَرْ حَذَرَ امْرِئٍ يَخْشَى أَنْ يَمُوتَ غَدًا)“Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi (dünyâ için) çalış, yarın ölecek biri gibi de (âhiret için) tedbirli ol!” (Camiu’s-sagir, 2/12, no: 1201. [4] Sûre-i Zilzal, 99/3. [5] Sûre-i Zilzal, 99/7-8. [6] Sûre-i Kasas, 28/77. |