SADECE
Nasıl bir yeistir bu, dinmiyor ahın senin
Araz-ı âlem için yoktur günahın senin Ne topa, ne gülleye; hiç hacet bırakmadın Gamzelerin ok gibi, her dem silahın senin Altın ve mücevherin kıymet hükmü nedir ki Tebessüm etsen dahi ışır tezgâhın senin Mesafe ne, hudut ne; gönül gözün yanında Ufuklar ötesini görür nigâhın senin Sadece olanları, kısaca hülasa et Teferruât istemez, sarih izahın senin İlim, irfan, vasıftır, söz söylemek meziyet Efkâr-ı âliyeden derin mizahın senin Ne güce, ne kuvvete, ihtiyacın olmaz ki En muhkem kilitleri, açar miftahın senin Hüsnüne lütfedilmiş, güzele dair her şey Şemsi dahi gölgeler, cemali mahın senin Ey sükûti kendine mühim bir vasıf verme Gönül marazın için yoktur cerrahın senin |