Linç
Linç
içimdeki kara bulutlara şimşeklerimi çaktırıyorum diken gibi bedenimin her yerine batan kanlı alevleri tutuşturdukça alazlanan yağmura dönüştüremediğim azapta söndüremediğim yangınlar nehirlerim taşıyor damarlarım şiştikçe kalbimin demirci körüğü gibi şişip inmesi ciğerlerimi sıkıştırdıkça sıkan cehennem anlımda kabarıyor damla damla üşüşüp sönük silik yanaklarımdan akıp ayakkabılarıma biriken göl kendim kendimi asıyorum kendi boynumda bu muhteşem acıyla zamanın rüzgârına aysız yıldızsız geceleri şafaksız geçirip sancılı gün doğumlarına doğuyorum kum saatine kurulu devri daimim kuş bakışı dünya göz bebeklerimde askıda her şey askıdayım Ahmet Coşkun |