İNANMAK İSTERİZ
Lanetlen gezegenden, mahşer ateşinden geç
Kıldan ince kılıçtan keskin karakterler arafta gezerler Yüreğinde ki cesaret tüm kahpelere yeter Üzerinde ki emanet cürmüdür, senelere bedel Düşenin elinden tutmaz iter adalet Sen senelerini ailene harca ama doğmaz güneş Her saniye kahrının günahını öde, geçmişin gölgesi peşinde Denk gelsin diye dua et bileklerine geçirmek için kelepçe Arkanda ağlayan tek kalır sen de deliğe girince Akıbeti belli olmayan günlerde kafanda ki şeytanla dans et Onu hapsetmezsen aniden bir cinnetle görebilirsin elinde kanlı bir alet Aynı 47 Ronin gibi bir intikam var beyninde sadakat yemininle Sapkın düşünceler şehvetle şiddetlenir iyice Derin bir nefes çek ve sabret Bu amansız fikirler dışında da vardır illa bir çare Karanlık ve felaketlerden sonra gelmez mi aydınlık günler? Umudun yoluna girer şehadetiyle kendinden vazgeçen Yürümek zor gelse de ayırlma haktan Sürünsende kor ereğinde kaçınma asla Çölün en sert vaktinde fırtına yıkmaz Öldürse de bu elzem hayat, yaşatır illa Kalbimi taşlar savaşlar Tahribi ağır sonuçlar Takribi milyonlarca can ve içinde çocuklar Merhametten yoksunlara bu hesabı kim soracak? Yok mu bu gazabı durduracak? Sen de silahlan buysa kural ama ne fayda İnsanoğlunun olduğu yerde sürekli bela var Vuracaksın acımadan ama oğlu da gelip sevdiklerine kıyacak Mülteci bir bebeğin gözünde ışık saçar Biz de inanmak isteriz o cümleye, ’’Bir gün her şey çok güzel olacak’’ |