Sığınılacak limanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Saldırıya uğrayan mülteciler
Sığınılacak liman
Sokağımızda çocuk sesleri vardı Babam işten döner Annem yemek yapar Biz oyundan yorulunca evi dağıtırdık. Annem ve ablam toplardı Biz tekrar dağıtan kadar... Bir gün sokaklarımız oyun oynanmayacak kadar enkaz ve kan doldu. Babam telaşla geldi eve akşam Gidelim dedi tüm çaresizliğiyle Nereye diye sordu annem Sığınılacak bir liman olsun yeter diye cevapladı babam... O gece evimize düştü bombalar Ablam altında kaldı enkazın Hiçbirşeysiz kalmak neymiş gördüm babamda Çığlık atarken sesi kısıldı annemin Günlerce yürüdük Liman demişti babam Deniz görecektik. Yolda binlerce insan yanında çocuklarıyla yürüyordu Galiba onlarda o limana gidiyor... Baba dedim Bu liman çok mu büyük? Oğlum dedi O liman her yaralı kuş için bir kovuk saklar içinde Her birimizi kucaklayacak bir yürek... Yolda az yıldızlı birileri karnımızı doyurdu Oyuncak verdiler bana Ablalar anneme birşeyler sordu İstemem dedi annem Babam hala kızım diye inliyordu Sınır denilen yere geldik. Kocaman bir ay yıldız İşte dedi babam her kuşa kovuk Her çaresize umut Türkiye! Yorgunluğu gitti babamın. Çünkü ben bombaların altında kalmayacak Sokakta oynayacaktım. Oyuncaklarım olacaktı yeniden Babamı ucuza çalıştırmışlar Anneme kötü gözle bakmışlar Bunlar bu limanın yaramaz çocukları dedi babam. Bu bayrak bizimde bayrağımız... Dün gece başımı yardılar Babamı dövdüler Annemi sürüklediler Bağırdılar sürekli Herhalde çok kızmışlar bize Bilmiyorum ne yaptık onlara Başımda hala kan Canım çok acıyor Babam yine o çaresiz suskunlukta Baba dedim liman? Bundan sonrası ablanın yanı dedi bana... Ben ölmek istemiyorum oysa Ablam buraya gelsin Yaralarımı silsin Bizi ne orada ne burada kimse dövmesin Bu liman bizi dalgalara terketmesin... Mehmet Berat |