Efendilerin Sonusürüklendik beş para etmezlerin ardı sıra sürüklendik yaşamımıza kıyaraktan vakti evvelden şu ana giyotinler prangalar ölüm zindanları dar ağaçlarında sürüklendik kanımızı emen sülük efendilerin ardından diyemedik bu yaşam bizim diyemedik bu yaşam çocuklarımızın bir araya gelmeyi beceremedik konu komşu eş dost bir bir ağır bastı benlik insan oldu olalı bu ne ilk ne son bencillik dolaşmışlar birkaç bin yıldır bilgeler karış karış dolaşmışlar insanları sofralar açılmış ortak yemeklere düşünceler saçmışlar insan için sen için ben için bizler için yıl saymaya ne hacet ha İsa’dan iki bin yıl önce ha isa’dan iki bin yıl sonra bir olamadık da adı öylece konmuş yaşamın egemence egemenlerce evvelki günden ya da bugünden yana günü mü olur yokluğun ayı yılı açlığın günlüğü hangi düşüncenin hangi dinin hangi imanın kaç paralık pazarlığında kurban bebeler kurban analar kurban insanlar bir bir dediler bilgeler sömürüyü ahlakı güzelliği ibadeti ve insanı insan bilenler içimizdekiler içimizdekileri kemirenler fareler sülükler larvası kraliçelerin peteklerde emdikçe emenler emeğe kutsanmışlar sütten kesilenler obur açlıklarına yetmedikçe doymayı bilmeyip kusup kusup yeniden yiyenler akıa düşman oldular yazıya düşman oldular alın yazısı dediler dalgalarını geçtiler bre insanlar bir yerlerden çıkagelir sandılar gördüler yaşadılar lâkin anlamadılar kara delik iğne deliğinden geçirip yok olmanın ipliğini bedenlerine yapışıp birbirinin birlikte yeniden var olmak yok olmanın adını yeniden koymak niyetine kim bilir hangi bedende bir can kim bilir hangi çiçekte bir böcek hangi gezegende yeniden yok ettikleriyle bir araya gelecektiler 10 ağustos 2008 Denizli |