DUYMADIN MI
Gül ey yar...
Sana ne hüzün nede acı uğramasın Ben sensizde beklerim öksüz güneşi Tenimi feda ederim sıcaklığına Otururum bir uçurumun kenarına Anlatırım acılarımı dostcasına Belki bir damla yaş akar gölge bulutlarından Acınla yanan Sinem belki ferahlar bir nebze Kim bilir yanan bir toprak gibiyim belkide Toz olup Sensizliğe uçtuğumu duymadın mı Duymadın mı ey vefasız Belkide seni sevmek Nemsiz toprağa tohum ekip filiz beklemekti Yada kurumuş ağaçtan tomurcuk ummaktı Yada kanayan yaraya bir tutam olsada merhem düşlemekti Belki de değişen iklimden kar boran... Belki de... Kudurmuş denizlerde fırtına gibi kopmak... Kopmakta ey sevgili... Senin açıklarında alabora olduğumu duymadın mı Duymadın mı... Aşkımız o kadar büyüktü ki Sensizliğe zaman bulamıyordum Yarınları düşleyip geleceğe hamak kuruyordum Uykuları bölüp Şerif’e işkence oluyordum Sonumuz yoktu... Bir sabah yastığında kokun kalacaktı biliyordum Biliyordum da... Gidişin bana zulümdü Sensizlik ise ölüm Sabahın şafağında sensizliğim ile idam edildiği mi Duymadın mı... Ey vefasız duymadın mı |