En Doyumsuz Hazdır Tuzumuz
Öfkeli bir yaşamın palazlı masallarında
İlmekli bir yüreğin örgüsüdür korumuz Yıldızları yontarız sabrımızla geceleri Çalarız çıkmaz sokakların kapılarını. Gönlümüzün dokunulmaz tutkularında İmgeler geçiririz ilmeklere, korkusuz Anıların dualarına süreriz heceleri Yıkarız yaşanmamışlıkların yapılarını. Koynumuzdaki hüzün üşür rüzgârlarla İlençli bir yazgıya itilir salıncağımız Pazar kurarız göğsümüzdeki tezgâha Onarırız mevsimlerin talan çatılarını. Ahraz coşkuların bataklık boylarında Bellekteki en doyumsuz hazdır tuzumuz Sararız acıları yine de biz bilmecelere Yürürüz sevdaya, bulmak için aşkları. Aynaların yüzümüze kilitli sırçalarında Bire, üçe, beşe bölünürüz ve yoruluruz Ezgin bir yürekle içeriz fantastik düşleri Dolarız dilimize özlemin harlı şarkılarını. En gizli ağlayışların kanlı ırmaklarında Jiletler çekeriz isyanların damarlarına Umuttur düşünü gördüğümüz, kanarız Sorgulu susuşlarımızla hayatı yargılarız. Selahattin Yetgin |
"En gizli ağlayışların kanlı ırmaklarında
Jiletler çekeriz isyanların damarlarına
Umuttur düşünü gördüğümüz, kanarız
Sorgulu susuşlarımızla hayatı yargılarız."
kanıyr dizeler
infaz edilirken -aşk-
ve sorgulu susuşlar ile yargılarız geleceği.
Aynı güzellikteydi,Labirent tadında.
Tebrik ederim.
Saygıyla.