hala yoksun bir fırtına koptuğu zaman içimde sinsi bir gölgeye dönen kentin sokaklarından kaç kere geçtiğimi bir bilsen buz tutmuş cama yapışan kar tanelerine bakarken ocak alevinden kaçmış kıvılcım gibi
kanat çırpan kuşların belki kanadında saklı senden eksik kalan parça ya da bir güneş ziyasında güneşin battığı saatlerde behemehal ihtimaller çok uzaklarda kendime sakladım ışıkların söneceği en son saati
yağmur damlaları buz tutar birazdan evler uyutunca içlerindekini ayrılık var ne zaman, ne şekilde, ne yerde telaşa düşmeden korkularla yanmadan
vakit geçince boşluklara sığınmanın serinliği benimkisi yağmur başlayınca yani rüzgar vurunca nefesime şimdi mendireksizim ve öyle sakin kasırgaları içine saklamış
bir ayrılık fotoğrafına ancak bu kadar sığar hüzün üzerinden onca yıl geçtiği halde kör topal yaşamdan öylesine kopuk bazen telaş kimi kaprisler kaybedilen renkleri aramak kalıyor geriye kar üzerine gül desenli resimler çizebilmek için
kelimeler sus gece sus açık pencereden içeri dolarken şehrin yağmur kokulu bütün ışıkları üfleyip püfleyerek hızlandırıyor ısınmasını senden mevsimlerin
dallar kuruyup yapraklar düşüyor goncası solup çiçekler düşüyor bir sonbahar havası bir çiçek kokusu bir kuş cıvıltısı seni unutturan
adını bilmediğim bir şey var yüreğimde elimde fırından yeni çıkmış bir simit kaybetmeden bulamayacaksın izimi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şehrin yağmur kokulu ışıkları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
şehrin yağmur kokulu ışıkları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.