NİSAN BULUTU TÜRKİYE’M
Güller kurumadan gel yiğidim,
Güller kurumadan. Bilirim uzundur yolun Her an yeniden başlar, gönül seferin Sabahın seherinden akşamın alacasına Seni çağırır kaskatı yüzler, suskun diller Koş imdada, Hızır gibi yetiş Rüzgâr ol, dağıt; yağmur ol, erit zulmü Güller kurumadan Tarih derler, insanlığın acılar takvimi Şöyle ağız tadıyla güldürmedi, bir kavmi Ne çocuklar mesut ne analar; hal çok çetin Uzat elini çınar, lüzumu yok davetin! Kara maskeli, kara paralı sermaye Dolar’ladı manayı maddeye Kalleş bir kanser hücresi gibi eritti insanlığı Köle ticareti, atom bombası...aah ah Düşmedi dünyanın yakasından kene gibi Evvelden hiç görülmemiş fitne fesatla Yeri göğü katletti zalimin korkunç huyu Dinmedi mazlumun zehir çığlığı asırlar boyu Daraldı ufuk, dünya döndü korku çölüne Umutlar sınır dışı; gurbet, kıştan da yaman Yaz mevsimi gelmiyor hiçbir yere küs mü ne? Yuvasız yurtsuz kalan, yavru leylek perişan Bilir de sorarım eşe dosta: “Öz yurdunda kalbi, soluğu kesilmiş Her ırk ve dinden mağdurlar, Türkiye’de. Eski günler artık onlara bir yıldız gibi uzak Ağız dil bilmez, çaresiz; çoğu, anasız babasız Nasıl yaşar bunca mülteci, yabancı bir ülkede? Rabbim korusun, ya biz de olursak felekzede Uzanır mı dost bir el bize? Hepsi konuğumuz, başımız üstünde Bulgaristan, Irak, Suriye ateşinden bunalıp Altay Dağlarının gözesinden süzülmüş Merhamet suyumuzdan içmeye gelenler Zorda kalmış komşumuz hemen buyursun, dedik Hiç karşılıksız açtık kapımızı, insanca Katık oldu Peygamber Efendimizin sabrı Bazen kırka bölüp bir dilim ekmeği yedik “El ekmeği kahırlı; yiyenin eli bağlı.” Dense de kısmet ortak; “Komşu açken yatılmaz!” Halil İbrahim serer, soframız bereketli Nsip Allah’tan, yeter, kuru ya da bol yağlı Biz, ak sakalımızla geceyi gündüz eylerken Sanki sokakta simit gibi satılmış silahlar Ansızın parçalar, vicdansız bir “canlı” bomba; Camide duayı, gözde hülyayı, örgüde kazağı... Bin yıllık mirası çiğnenip yağmalanmış bir ülkede Gündüzü sonsuz geceye çevirir, insanın yakışıksızı Yanlışlıkla(!) füzesiyle, uçağıyla yakarken yürekleri Filistin yurttaşı kan kussun İsrail elinden, ister Felaket deccali, zulmün başkanı Yazmalı Satı Kadın ayran sundu gölgede Yunus Emre’nin derin sevdası billur dilde Kardeşlik türküleri mayası Türkiye’nin Yedi iklim buluştu, yedi kutlu bölgede Taa Alparslan’dan armağan aziz Türkiye’m, “Aman diyene kılıç kalkmaz.”, terbiyesinde ruhun Köroğlu olur çıkarsın bir gün zalimin karşısına Ölümü görsen de dönmezsin, doğrundan Öyle cömertsin ki seni mahva gelen talihsize bile Şehadet mülkü Gelibolu’da kabristan ettin hediye Çocuk kalbi gibi saf, güzel ve paylaşımcı Sayısız uygarlığın konağı Türkiye’sin Zeval gelmesin sana, Dedem Korkut duacı Huzur iklimin sunar, Lokman Hekim ilacı Bir gazeteci(!) sadistçe çelme takıp güler Aç, yorgun ve sefil bir kadın mülteciye Hakaretin, horlamanın bini bir para Almadı sınırından kimseyi, tınmadı Avrupa Hayaller tükendi bir bir batan harap teknelerde Utandı deniz, koydu Alyan’ın küçük bedenini kıyıya Fırat, Dicle ağladı; Erciyes hüzün bulutu Tınmadı, ruhu CIA Amerika Gönderdi kör katillere binlerce tır silahı Girdi Müslüman kanına doymadı... doymadı Toprak doydu, sülük çeteler doymadı Cehenneme çevirerek İslam ülkelerini Çekmediler, bir türlü kirli, hain ellerini Her gün umuda doğan güneşin ışığından Gökteki ayın beyazından Utanmadan Neşet’le ” hoşça bakar insana” gönül gözü Kucaklar, Mevlana ”Ne olursan ol, yine gel!”, Hacı Bektaş ”İncinsen de incitme canı.“der “Yaratılanı sever Yaratan’dan ötürü” Al, yufka yüreğini, verir son ekmeğini; Gücünü salar, Allah için zorda olana Fatih’in merhameti, Atatürk’ün niyeti Barış ve huzur yoksa, biz oyunu bozarız İsterse yedi düvel gelsin hep üstümüze Bırakmadan elinden “Zeytin Dalı”nı Kore’de, Kıbrıs’ta, Suriye’de Giyip merhamet libasını Dindirip gözyaşını, bitirdin mazlumun yasını Donmadan yüzlerindeki gülüşleri çocukların. Paydos dedirtip zulme, her yerde Kökünden yaprağına, masmavi göğe dek Sevgiyi yeşertecek kudret sende Sende Türkiye’m! Muharrem Delibaş 3-24 Ocak 2018 |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar