Her yaşın bir........
(Dörtlüklerle Hasbihal)
İşte yine uyandın, yeni güne sağ salim. Var mıydı bir garantin, dün gece yattığında ? Düşünmelidir bunu, olanlar aklı selim. Güneş doğmayabilir bir daha battığında. ... Gerçekleri kendisinden saklamak. Saatleri birbirine eklemek. Ne zor şeymiş günden güne solarken. Sevdiğinin ölümünü beklemek. ... Yüreğe dokunmayan, sözler şiir değildir. Duyguyla okunmayan, sözler şiir değildir. Yaşanılan toplumun, özgün motiflerini. Üstüne takınmayan, sözler şiir değildir ! ... Affetmeyi öğrettim, yüreğime sonunda. Beslediğim her bir kin, ruhuma eziyetmiş. Baldan tatlı dense de öfkeye bal yanında. Bağışlamak insanda, en büyük meziyetmiş ! ... Seviyorsan birini, söyle de duysun seni. Belki de söylemeye, fırsat olmayabilir. Bulduğunda karşında, buz gibi soğuk teni. Yapacak hiç bir şeyin, çaren kalmayabilir. ... İnsan doğmuştuk oysa, insan kalabildik mi ? İnsanlığı hayata, hakim kılabildik mi ? Bunca yıl iyi kötü, yaşayıp geldik işte. Acaba bir canlıdan , dua alabildik mi ? ... Saltanat gemisinde, şehzadeler gözünde. Tahtları devrilecek, padişahtır babalar ! İktidar hırsı yatar, bu gerçeğin özünde. Oysa bütün babalar, evlat için çabalar ! ... Yüreğim ki parsel parseldir benim. Herkes kendi yerini kendi seçer. Altın, takılır kalır süzgecime. Gönül ırmağımdan, kum akar geçer. ... Dünü gördün geçirdin, gençliğini götürdü. Bu gün de elbet senden, bir şeyler götürecek. Yüreğine hayatın gerçekleri oturdu. Bilmeden bekliyorsun, yarın ne getirecek. ... Kalp neden kanser olmaz, hiç düşündün mü bunu. Bir insan hayatında, en çok darbe alan o. Her kırıldğı yerden, yeşerten nedir onu ? Halbuki üzerinde, binlerce iz kalan o ! ... El vardır tutar eli, havalara kaldırır. El vardır sıkar eli, dost yüzünü güldürür. Ne ele güven derim, ne de el çek ellerden. Sana gerçek dostunu, sonunda el buldurur ! (Onuncuköylü) İsmail SIKICIKOĞLU |