SARHOŞ ZAMANArtık içme diyorsun...Haklısın, biliyorum; Dilim yalpalamaya başlıyor yavaş yavaş... .......... Bırak, sarhoş olayım; ayık gitmiyor bu yaş... Bırak, dalıp gideyim taa kırk yıl gerilere; Atlantikte biraya bir küçük votka katıp Beyoğlunda Dünyanın anasını satayım, Tramvaydan atlayıp düşeyim varsın, nolur; Modada bisikletle biraz hava atayım. Kurbağlıdan bir sandal tutup iki liraya Kalamış’ın masmavi denizinde yüzeyim Ve iki düğmesini açıp ipek gömleğin Erenköy’de yırtmaçlı pantolonla gezeyim. Ya da bir pazar günü, saatin yedisinde Bin ümitle bekleyim Ada İskelesinde. Gün boyu kucak kucak mimozalar toplayıp Verecek hiç kimseyi varsın bulamayayım, Kırılmış ümitlerle, dönüşte kıç üstünde Akordiyonla coşan çiftleri kıskanayım. Sigaramın dumanı genzime kaçtı diye Bırak, gülsünler bana, kimin umurunda ki? Erguvanlar açarken Hisarın sırtlarında İlkbahar güneşiyle çimenlere yatayım, Sarı bluzlu kızın simsiyah saçlarına Taze papatyalardan çelenk örüp takayım. Yanımda sevdiğimle bir Boğaz Vapurunda Elele ve baş başa hayâllere dalayım, En kalantor pozumda, otuz kuruşa kıyıp Emirgân gezisinde kâğıt helva alayım. Göz edeyim liseli kızlara saf saf bırak, Saçlarımı ıslatıp aynada poz vereyim, Beş kuruşsuz ve yorgun dönsem bile, evimde Annemin ve babamın beklediğini bileyim. Açık tribünde varsın bassınlar ayağıma, Ezilerek, ezerek Lefteri seyredeyim. Yeni Melekte balkon, Operada yan loca Bırak, ne olur bırak, kırk yıl geri gideyim. Artık içme diyorsun, haklısın, biliyorum; Birazdan başlayacak ellerim titremeye Ve dilim dolaşacak acemî sarhoş gibi, Yine de bırak nolur, zaten şişenin dibi... Bırak, zâlim zamanı biraz sarhoş edeyim, Bırak, ne olur bırak, kırk yıl geri gideyim! ... Ünal Beşkese (1998) |