ULU HAKANKuvvetli dalıydı koca çınarın, Hakkını da verdi Abdülhamit Han. Tertemiz suyuydu berrak pınarın, Geleceği gördü Abdülhamit Han. Masonlar bedelle toprak istedi, Toprağın bedeli “kan ve can” dedi, Devletin borcunu elan ödedi, Hesabını dürdü Abdülhamit Han. Tehditler savurup, kurşun sıktılar, İsyana kalkışıp, saray yaktılar, “Kızıl Sultan” diye lakap taktılar, Onları çok yordu Abdülhamit Han. Bir yanda İngiliz, diğer yanda Rus, Ülkenin üstüne çöken bir kâbus, İhanet edenler, korkudan sus pus, Birçoğunu sürdü Abdülhamit Han. Diş bileyip durdu Bulgar’ı, Rum’u, Keskin zekâsıyla gördü durumu, Onunla güç buldu devlet kurumu, Gönüllere girdi Abdülhamit Han. Nice tuzaklarla yalnız baş etti, Gönlünden geçeni döküp faş etti, Medine’ye kadar raylar döşetti, Muradına erdi Abdülhamit Han. Tebdili kıyafet dolaşıp, gezdi, Bütün tehditleri önceden sezdi, Mazlumu korudu, zalimi ezdi, Haksızları yerdi Abdülhamit Han. Düşmanları çoktu içte ve dışta, Devlet güçlü idi, var iken başta, Gençleri eğitti hemen her yaşta, İlim ağı ördü Abdülhamit Han. Zanaat ehliydi, durur izleri, Basiretle baktı onun gözleri, Boşa konuşmazdı, mertti sözleri, Kale gibi durdu Abdülhamit Han. Aşılmayan surdu Abdülhamit Han. Sabri Koca *elan: hemen *faş etmek: açığa vurmak, duyurmak |
ulu Hakanı Allah rahmet eylesin,
çok akıcı ve anlamlıydı,kutluyorum Üstadım,
Dua ve selamlarımla.