Benim çocukluğum Tunceli’de geçmedi.Sadece yaz tatillerinde yeşil akan Munzur Suyu’nu,köyümüzün alt tarafında akan dereyi , duru suda kuma dalışları,girdaba takılmadan karşıdan karşıya kulaç atmaları,hele kırmızı benekli ala balıklarını hiç unutmadım.

Özgürlük Nedir Bilir misin

Munzur girdaplarında çağlayan suda alabalık olan
Taştan taşa savrulan sularla kıyılarına hayat veren
İlkbahar da yatağında uyanışa korkusuz çağlayan
Asırlardır söğüt dallarıyla Munzur’a sarılan doğadır
*
Özleme hasret türkü yakan derinden derine inleyen
Dağ doruklarında haykırışlarıyla sedası yankılanan
Çağlayarak vadi yamaçlarına duman duman saran
Dağ yamacına yayılan koyuna kaval çalan çobandır
*
Zirvelerde kalınlığına bakmadan karda açan kardelen
Baraja takılmadan derelerle Munzur’a delice çağlayan
Yatağında çıldıran dalgalarla çamur çamur sel akan
Düşüncelerin tutsak olmadığı,değiş tokuş mevsimidir
*
İnsanlara barış özgürlük ve eşitlik getiren zamanlar
Gökten boşanırcasına yeryüzüne yağan yağmurlar
Eserken kökten ağaçları söken tipi fırtına boranlar
Dağ doruklarında karla çukurları dolduran vakuttur
*
Uyanışın doğaya tomurcuk ve çiçek açtıran mevsimi
Sıcak mevsime verilen olgunluğun içimizdeki güneşi
Munzur Suyu’nda kulaç atarak yüzmenin cesur keyfi
Sere serpe sıcak kumlara uzanıp uyumaktır özgürlük...

Senem Hayriye Aygül