sana/sadece sana..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın kaç şiirle salt rengini bulabilirdi anlam..bir kelime bile kafiyken, binlerce kelime arama telaşları neden di/li zaman kuytularında..
(...) unutkanlığın yürek dili inanırmıydı kendine, denize kıyısı olmayan şehirlerde. bu duvar işte mavi ya da mor gün batımlarında ve tam tepemizde. bu tavan, yapılmış bir tuzak bir kaç ışık oyunu ile… unuttum. ne renkti gözleri kedilerin. anıları değiştirelim ve sokaklardan çıkalım bir kere kendimize… çünkü hiç bir düş bu kadar sabırlı bekleyemezdi yürek takviminde.. göçe zorlanmış kavimler gibiyiz, içimizde deniz heyacanı ile karayaya vuran kaç kuşak. ve illaki devrilmiş gövdeleri ile gece lambalarının sakladığı köşelere takılı kalmış uçurtmaları. hangi dikenli telin avuçlarında yırtılmıs bir çocuk gömleği bulursak onu koklayacağız sonra. daha sonra/ unutturma ama bana! böyle olması gerekiyor muydu gerçekten/ herşeyin bir anda silinip yok olması ve yanıp kül olması… elimde benzine bulaşmış çakmağın sıcaklığı ve yarım kalmış bir şiirin mahsunluğu ile kimse görmeden uzaklaşacağım ve unutacağım söz. bunu kendime yapacağım. bunu sana ve herkese yapacağım bunu yağmura ve aya yapacağım. bunu anlatmayacağım. “çok az şey bilerek ve çok daha azını da yanlış bilerek, yaşamış olacağım” ve hepsi bu. bunu gerektiriyor kapılar ve açılmıyorsa eğer odalara. bana yüzyıl öncesini düşündürtüyorsun çarpışan atomların hızına tam yaklaşmışken… düşüyoruz/ ve ağırlığımız kanat kadar… emir bu! kipleri devrildi burç kalelerinde ve kalan son kalkan bedenine sığındı bir kör ebenin! son sobem/sen.. duymadın. unuturma bana benim de duyduğum sözleri/ kalk ve toparlan… gravatını tak! ceketine sığ kızardı saçların bir kere daha. ben bir güneş soyu buldum… sarı ve kızıl bu yüzden ateş kıvamın da sokuldu ellerime. bir tutam üstelik… ve gittiğimde infilak edecek bir kere daha gözlerin/ sen uyurken iki kürek kemiğine sakladım! oraya kadife odaları… çelimsiz hecelerin içe vurulmuş izleriyle / der… biyatın edebi hali. bu yüzden girişe/ gelişmeye ve sonuca ihtiyaç duyar bütün düzmece metinler. dört mısralık değil belki ama alt altta sık sık mısralara aittir şiir. şiirimsin.. geri dönüşü imkansız cümlem.. dudaklarımı araladım/ ıslağında boğulacağım! yaraya üfleyen şifalı bir soluk nefesin ki önce enseme sonra soluma sol yanıma yanaşıp, dilimdeki tüm sözleri bana unutturma.. (...) |