BİR GARİP DEDE
Bin dokuz yüz otuz altı yılında
Gelmiş idi Gevrekli’de dünyaya Garip, garip koştu gurbet yolunda Veda etti çok sevdiği sılaya. Evlenmişti Saliha bir kadınla Can katmıştı Ona yeni bir canla Sarılmışken hayatına imanla Tezce göçtü, bir ebedi saraya. Garip kaldı Salihacık çok erken Ağlamaya başlamıştı gülerken Yeni sayfa, ha açıldı ha derken On iki yıl uçup gitti hep yaya. Otuz yedi yıl da geçti ömürden Nasibini aldı odun, kömürden Sekiz sene süründü de yerde ten En sonunda ecel geldi kapıya. Yıllar sonra Hacı Mehmet torunu Dedesinin aldı yakan korunu Mezarlıkta seyreyledi nurunu Hem ağladı, hem okudu mevtaya. Heyecanla geri döndü yoluna Aldırmadan şu dünyanın puluna Yardım etti Allah garip kuluna Oturtmadı gemisini karaya. CEYHUNİ der: Hikâyesi herkesin Vardır elbet yazılırsa bu kesin Gün olur ki kesilecek nefesin Aldanma geç; üç, beş fani tapuya. 6.08.2008 CEYHUNİ (Mustafa AVCU) |