Cennet Kokusu(Ayağında Cennet Olan Bütün Annelere) Üşenmeden büyüttün beni Bıkmadan yorulmak nedir bilmeden Ellerine Kokuşmuş asrın nasırları çizildi Gözlerine Hayat kadersizlik perdesini çekti Yılmadın Gevşemedin Asuman ağlayamaz senin gibi Dilenemez hiç bir toprak Su , su , diye Hiçbir su terkedemez kaynağını Hiçbir memeden dökülemez ab-ı hayat Sinen de yanan o kaynağın sırrı nedir ? Büyüttün beni büyüttün, Çürümüş , hücresinden yoksun vucudunla Ve yürüttün adımlarını bana bıraktın Elini elim yaptın Kolunu kolum yaptın Herşeyi verdin Ah ben birşey veremedim ne hazin Al desem şunu kafi gelir mi ? Cennet tapum değil ki ! Bağrım da büyüttüm sevgini Yer kalmadı kimselere Ahu gözlü , İşveli kızlar , Bir ova da en taze çiçek, Sürüler için de ki masum bir kuzu , Sizi sevemem bağışlayın ! Sokaklar ıssız kaldı Gözümün önünden geçen Nadan kıyıların uğultusu Yetimler babasız , Topraklar susuz , Ağaçlar yapraksız , Ölüler cennetsiz , Ve cehennem alevsiz , Şiirler şairsiz , Şairler ilhamsız , Yetişir mi kederime bütün kulların çilesi ? İsterdim , Bakmayı ordasın ümidiyle Denizlere , Topraklara , Asumana , Bulutlar resmin olsa yeterdi bana Dökebilseydim keşke Bütün yağmurları serin , serin ayaklarına Ve son renklerini güneşin O güneş ki , En masum kemerler de uyanır , Gider bir rıhtıma kumlar üstüne serer Ateşli başını Ve son nefesini kaldırımlar da verir Kanatlarım olsaydı keşke Uçabilseydim , Bir leyleğin gevrek gevrek uçuşuyla yanına Çekebilseydim bütün günahlarını En gaddar kulların Mersiyeni , Billurların masama aksi düşmüş ışığıyla Yazmak isterdim Aşığın Fuzuli gibi Işığın Mevlana gibi Kudretin Galip gibi Seni sen gibi sevebilseydim Anne sevmektir Tarifi olmayan bir kudretle Yenilen aş , İçilen su , Vücutta sıhhat , Gözde fer , Dilde tat , Ölümsüz kalptir . Günahlardan beri incilerden arı Anne seni sevmek ibadet . Kutsalların en kutsallarından uhrevi. Bir gece Faran Dağları’nda Billûr kandilleri taşıyordu melekler Muştularla geldiler Kubbet-üs Sahra’dan İbrahim Makamı Kâbe’ye Yıkıldı gururu putların Abdülmuttalip evinde güller açtı Nur kundaktan bir el kalktı Şehadet ediyorum ! Şehadet ediyorum ! Makberden Abdullah sevindi Annelerin en yücesi Amine mesrur Kisra sarayına nakış vuruldu ! Ve bir anne İnsanların en şereflisini doğurdu ! Her çalışan işçide seni görürüm İşleyen her makinede Her yürünen yolda , Ormanların gazelini okuyan her ağaçsız dalda , Dağ da , ova da bağ da , Bütün letafetini taşıyan çiçeklerin Güzelliğinde Esen rüzgarlar da sesin var Her savaş senin için yapılır Karalanmasın diye iffetin garbın karanlık pençesinde Dökülen şehid kanları senin gözyaşındır Kızıl topraklara al , al düşen Her barış , Şefkatinin emanetidir bu toprağın çocuklarına Edebiyyen yaşanacak vatanım varsa Bayrağım dalgalanacaksa asırlarca , Asaletindendir Her bayrak senindir anne Senindir , Uğruna ölünen her vatan Her Mehmed senindir anne Her Ahmed senin Her Aişe her Fatma , Nene hatun’dur yavrusunun ahını alan Dünyaya meydan okuyan on sekizlik kız Ve şehidler sende dirilir Dervişler sende pir olur İlham alan İlahi kudretten Gönülleri nakışlayan Doğusuyla batısıyla Aydınlatan şafakları . k.a.gazioğlu |