Meşe PalamutuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hikayesi:
Doğayı gözlemlersen bence gönlündeki sevgi ve sevdaları keşfedersin
Meşe Palamutu
göçüp gidersem bu alemden bensiz kalan meşe palamutu yas tutar yüreğinden çok var bizim memlekette dersen, çocukluğumda sadece kara kargalar tünerdi palamut ağaçlarına sonbahar gelince kara keçiler müptela olurdu palamut çıtlatmaya penceremin önündeki palamut ağacı ise sığınaktır göçmen kuşlara, yaban ördekleri süzülürken tepesinden güneye kartallar konar yanındaki yaşlı kavak ve söğüde, kumru ve kırlangıç yuva yapar meşe palamutu tepesinde, birde mekik dokunuşlar vardır kiraz ile kavak arasında, dün kiraz ağacında sevişen iki kumru, yuvaları içinde iki yavru biri giderken ava diğeri kalır yuvada, tehlike anında öterler çığlık çığlığa , bakarsınız ki çaresizdirler yuvadan düşen yavrulara, göçmen kuşlar tanırlar tanıdık simaları elimde hortum suluyorum çiçekleri, susuz kalan kuşlar gelirler beriye, bahçe çitine yuva yapmış serçeler hemen tünerler çevreye bir çığlıktır kopar ormandan katar katar turna sökün etmiş havadan göçmen kuşlar dizilmişler gökyüzüne iki koldan su yolu gibi yönleri akar hep güneye sıra sıradan doğada yaşamak ne güzeldir bu mevsimde, para pulda işin yoksa takılırsın göçmen kuşlara , doğa sevgisi yüreğinde, sevdası sarmışsa gönlüne budur işte gerçek aşkın, bakmazsın hiç ardına aklın kalır meşe palamutunda, hayalindeki doğa sevgisiyle yürürsün betonsuz apartmansız yemyeşil ormanlar içinde toprak yollarda sevdiklerinle kol kola, dolu dolu sakin huzurlu doğa ile barışık, barış adıyla özgürlüğü tadarsın en içten sevgilerinle, en gizemli sevdalarında... Eylül 2018 Almanya // Hayriye Aygül |