Bir ülkenin toprağının bereketinin kaçması için
daha kaç fidan feda etmesi gerekir

-"Hem sağdan hem soldan
/
yıllar bugün geñçligimizi soruyorsun
dön bir arkana Çanakkaleden bu yana
/
zaman nasıl geçti diye soruyor
herkes
gelen koştu giden koştu
öylesine boştu işte ...
/
leblebi tozu yerken geçti,
sokakların tozunu yutarak geçti
evlerin tozunu alarak geçti gitti
/

-" Giden ama bir türlü gelmedi "

Üç fidan ektiler toprağa zalimler dar ağacında astılar gitti,
anneler gitti ,babalar gitti
/
bir Milletin koca çınarları susupta gitti
Dervişler yollarda çileden gitti
/
yani
hayat
ne bize bu dünyada huzur verildi
nede tarihimize
nede Toprağımızda
kurutulmuş fidanlarımıza

/
iklimleri getirin yanima birde dar ağacını
asın şeytanları bitsin bu dava
ne sağımda huzur nede solumda ,
dinime imanıma

-"Gayr-ı gardaş diyemiyorsa
insan insana batsın bu dünya
dinime imanıma

bırakıyorsan davanı mahşer yaksın sufatını

Nefsini yakıpta gel ,


Öyle gel öyle gel ki

yürüdüğünde mevsimler geldi desinler
o zaman

mevsimlere git artık
korkma ,

kışdan sonra baharlar seni bekliyor olacak
bir mevsim göçüp giden fidanlar sana sahip
çıkacak ,

karlar yağınca dikkat et
kalleşler ormanları sarıcak
bir fidan uçacaktı, bir güneş doğacaktı
ihanetin kokusuyla düşürdüler onları

öyle geç şimdi burdan
bu zamandan çabuk geç Gençliğim

zararı olur bu iklimlerin insana ne kışı belli nede baharı

çift kavrulmuş ihanet saklanmış her yanına sen göremezsin,
görme,
duyma ,
bilme ,
sakla kendini ,
zamanı geldinde bir bayrak asılır göklere yeniden sen merak etme

Ay doğar , baharın üstüne
yıldızlar halay çeker sevgiyle..
Bitsin artık sağın solun davası hep birlikte çekelim insanlik ile olan halayı dost ca kardeşçe



Ayşe caniberk
Gümüş kalpler