Okuduğunuz şiir 2.5.2021 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
gel düşelim göç yollarına
duvarlara çarparak ölmeyi öğreniyor sesim alışamadım ben bu şehirlere bu üşüyen sokalar benim değil efkarlı yüzler taşıyor omuzlar
ağlama yüreğim salkım saçak çiğdemler açtığında Gidirise’de gel düşelim göç yollarına Karaçal’dan seyreyleyip Karayolu’nu geçip Demir Kapı’dan helkelerine süt sağarken kızlar Çaşır’da ıhtırılmış develerin yanına çöküp bir yörüğün çoban ateşinde ısıtıp içimizi gökyüzü dolduralım ciğerlerimize
tütününü terk etmiş ince bir duman gibi dağları tüttürüyor yüreğim
çiy düşünce gelinciklere şafağın kulağına seslenip gel gidelim bir bulutun peşinden yolları örselesin topuklarımız geçelim Akdağ’ı seğirtip çarıkların izinden ince bir pusa mağrurca sarılınca Giği öpelim bozkırı dudaklarından
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
gel düşelim göç yollarına şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
gel düşelim göç yollarına şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
göç yollarına düşen bir daha geri dönmüyor dönse de bıraktığı hiç bir şeyi yerinde bulamıyor iflah olmaz bir hayat kırıklığıdır göç yollarında kaybolmak ne gittiğin yer ne de gidemediğin yer artık senin değildir...
ister keder deyin ister özlem hasretin soluğu girdi mi yüreğe iyileştirmez sizi hiç bir şiir..
Merhaba, Buradaki göç yolu, Yörüklerin yaz gelince Akdeniz sahillerinden Toros yaylarına ulaşmak için sevinçle , mutlulukla kullandıkları "göç yolları" Selam ve saygı ile..
Kutlarım.
Saygılarımla.