Hâl ve Melâl
Sormayın ne haldeyiz.
Güneş yanığı düşlerimiz, Üşür ayaz gecelerde. Solgun hayallerimizle, Rengarenk pişmanlıklar ülkesindeyiz. Güvercinler, Hu çeker her akşam üstü. Akşam safaları güneşe küser. Gece güneşe hasret, Gece gündüze gebe. İnsanlık sefalet. Ahlâkı sabaha karşı astılar nihayet. Biz seferdeyiz. Bakamayız kör aydınlıklara, Çığlıklar kamaştırır gözlerimizi. Kör kuyularda ararız güneşi. Kuyuda gülümser bir nebi... Anlarız, en sadık bendeyiz. Gömleğimiz kan lekesi, Derekesi yanan yalanın, Yakamoz kırpıntılı ülkesi, Alır götürür bizi. Işığı özleriz. Sevdanın sabır bakışlı gözleri; El eder ötelerden, Yakup hasrete düşeli. Susuzluğumuzu dindirmek isteriz, En temiz gözelerden. Eyyub’un mirasını, Pay edeli aramızda. Her nefes, Körükler ateşi bağrımızda. Yâr bizi, biz yâri terkedemeyiz... Ankara,04.08.2008 İ.K |