UYUDUM UYANDIM ŞEMSİN RÜZGARINDA...Her şiirin yalnızlığı kendine, hafız: Hem ben hatmetmedim mi düş gücümde Saklı tutulası gerçekleri Mademki hibe edendi evren Heybem bu yüzden mi hem dem Tıklım tıklım dolu aşkın ateşiyle? Şems’e öykündüm bir gün O gün öldürdüm de nefsimi Yaş aralığım on on-iki Mevsimlerden yazdı ve kursağımda bir lokma ekmek Havadisiydi cihanın Elbet kat çıkacaktım ben içimdeki masum mevsime. Lanetti giyinen iblis Bilemedim de kim söyledi doğru kim yalan Lakin asla şüphe dahi etmeden Kimse inandım karşımdaki Bildiğimse bendim yine bana yanıt veren. Şems’in rüzgârına kapıldım son zamanlarda Aşktı şiarım Aşktı benim yalnızlığım Aşktı da kalabalık yüreğim İkilem yüklü mizacım Elbet tek tapındığım güzel Rabbim. Güller derledim her mevsim Şirindi yaprakları Kimi kan damlatan kırmızı Belki de fazla asiydi pembe gülün mizacı Maviden gözleri gök kubbenin Hep de inanmıştım içinde yaşardı Tanrı Ve başım her sıkıştığında Gözlerimi diktiğim kar beyazı bulutlarda Yaşadığımı tahayyül ettim çekinmeden Asla yüksünmeden ağladım da hüngür hüngür Ta ki bir gün ansızın alay ederken eşrafım O gün bu gün sessizdir gözyaşlarım. Kapıldığım şu rüzgâr Kaybolduğum yamaç Tırmandığım dağ Elbet sırtımı dayadığım çınar Hepsi İlahi Kudretin mucizeleri Nasıl ki ben hala ayaktayım ve dimdik Artık ne alakası varsa, Hep mi gülerken ağlar insan? Rengim beyaz ve pembe: Yemin ederim yemin ederim Omzumdaki melekler de şahit tinime Makberim çoktan döşendi Matemimse yorgun bu aralar Azıcık mutlu olmaya ihtiyacım var Mealim mi? Ah, nereden başlasam nereden? Yetmez sayfalar ve parmaklarım ve yüzüm gözüm Bak, bak aşk ile mürekkep içinde. Bense sehven ölü Bazen dirilen bir hüzünden İnşa ettiğim yeni bir ömür Gurur duyduğum kadar atimle Ve kökümle ait olduğum Rabbin bahşettiği güzel ülkemde Yaşamanın verdiği güven sayesinde Telaşla seviyorum evreni Dünden beri sürüklendiğim her mevsim her resim Hala kovamadım içimdeki mızmız çocuğu Görünen o ki; O illa ki benimle ezelden ebediyete Edebimle yaşamanın da kendisidir. Ne zamanki yüklensem kendime Daha da coşan yüreğimle Kefilim işte içimdeki Şems’e Daha da yolum var hidayete İzninizi da almadan sevdim hem ben: Tüm nesli, evreni Aşkın kıyılarında vuran özlemle Öznemi de saklamadan sekerken bir yürekten diğerine Artık nasıl sığıyorsa koca kâinat ufacık yüreğime. Şems’in rüzgârında uyudum uyandım bu gün Yarınlara kefildir güzel Rabbim Bense içimdeki mevsime ve çocuğa Sevmeyi sevdiren Rabbime sevdalı ta ezelden Her müşküle düştüğümde Başım da asla düşmeden önüme Sadece O’nun katındadır boynum kıldan ince… |