Ada
Bin yıllık yalnızlıklarımla bekliyorum.
Aynı rüzgar okşasın ve aynı yıldızlar tokası olsun diye beline uzanan, insana can veren saçlarına. Aynı dalgalar yıkasın diye benim yerime ayacıklarını. Aynı dolunayın şavkı öpsün diyerek ipekten ve her tanesinde bir dervişin ahı olan ok kirpiklerinden yerime. Aynı kına kekik kıskansın diye kimlere kısmet kokularını. Aynı öğlen güneşi kavursun diye karbeyazı tenini, omuzlarını. Aynı günbatımı dolup boşalmayan ve keyfe keder kırılmayan kadehlerin yerine sarhoş etsin diye seni en derin renkleri eşliğinde. Aynı serin sular titretsin diye iliklerine kadar hissettiren özlemin ve sevginin büyüklüğünü. Aynı kum taneleri yapışsın diyerek can tenine. Dalgalarla yansıyan aynı parıltı kamaştırsın diyerek gözlerini. Bulutların taşıdığı aynı hasret fermanlarını izlemek adına semada. Beklemekten uçup göçen kuşların gölgesi düşerken köhne kayalıklarıma sen, habersiz bir takayla yanasmakta olan edalı ve yediveren boylusun. Bu hasret dayanılmaz bir hâl alırken içimde. Sesinin her busesi içimde kurşun olur. Yıldız kayıp ay susarken sen geldiğinde. Yağmurdan hicranı yıkarken gözyaşlarım. Benim adım ada olsun. Merak etme sevgili. Tarihe bir sır gibi düşer senin de adın. Beklerken seni bin yıllık yalnızlıklarımla. |
Bu hasret dayanılmaz bir hâl alırken içimde.
Sesinin her busesi içimde kurşun olur.
ADA Şiirini beğeniyle okudum. Nice şiirlere diyor, Şair arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...