ParheliAkıllara sığmaz olaylar oldu senin geldiğinde Parheli. En az senin kadar imkansız. Oysa bizde ummazdık ve rüyamızda görsek inanmazdık birbirimizi o şekilde yan yana gormeyi bir kayanın dibinde kına ve kekik kokuları arasında. Rüzgarın serin ve usulca saçlarımızı okşadığı, bir dağ kekliğinin bize aşk şarkıları söylerken iki cihanda masumiyetimize ve saf sevgimize şahit olduğu gibi. Onun sana hayranlık ve şaşkınlıkla baka kaldığı benim ise seni onun göz bebeklerinin içerisinden izlediğim, akabinde iki katı vurulduğum, tıpkı senin iki katmanın ile iki kat güneşe vurulduğun gibi Parheli. Ne güzel şeydi seni onda onu sende seyretmek Parheli. Ne mutlu bana ki Cennet’ e gitmek için şart değil ölmek. O zaman yaşamalı Parheli. Belki bir kere daha görürüz iki katı ile vurulmak pahasına iki katmanınla yeşil camlı ve mavi panjurlu bir çift pencereden izlerken seni... Gene gel olur mu Parheli... Ancak aynı mucizeleri de getirmeyi unutma yanında... Söz birer fincan çay da senin şerefine içeriz bu sefer Parheli.. |