Gül Yorgunufırtınalı denizlerimin yorgun kıyısında seni beklerken yapayalnız eski bir zamanın umut kapısında bir gemi geçti bu limandan acılarını benden yüklemiş sen gözünü uzaklara dikmiş bakarken saçlarında fırtınalar bendim aslında iki damla gözyaşım düşerken ay yüzüne düşen hüzünlü bulutları gördüm yağan yağmurlara seni fısıldadım asude bir yalnızlık oldu içimde sessiz sessiz ağladım bu gece bir çığlıktı martıların tiz sesi üşüyor mu ellerin ? fırtınamı düşlerin ? derin derin uykular damısın ? sendin yine bu aşk muhabbetim masum bir kumruydun dallarımda kelebek uçuşun kırlarımda doru atlar gibiydi koşuşun aşk-ı memnu bir zamandan paslı bir demirdin yüreğimde acılarla çevir yaprağını solsun bir muamma içimizde kalan gül yorgunu kurumuştur diyorlar, o gür gür akan çeşme ey geçen hatıralarım, bu dertlerimi deşme gözlerimden yaş akıp, gül yarama taşma ben zaten bir ölüyüm, kader yazmış elinde işte böyle bir zamandı arada bir söyletir amandı günahların boynumda seninle açmayan bir yaramdı Hassa-17/04/2021 |